31 Ocak 2013 Perşembe

son namus bükücü kuzey tekinoğlu




kuzey güney ile ilgili keyfim çok yerinde bu bölüm sormayın. aman nazarlar değmesin zevk içinde izledim.
ilk başta kuzey'in demet'in yapayalnız ölmesi konusundaki özenli çabasından bahsetmek istiyorum. yok kontroller yok sevgilisi diye abartmalar. sen kimsin ya? kızın babası değilsin anası değilsin ne bu pozlar. gerçi herhalde demet'in anası babası yok. olsaydı ali ile nişanlanmasına izin vermezlerdi. kuzey onları öpüşürken görmeyi hak etti. ece-melek, gizli aşkların arabalarda ortaya çıkmasını seviyor zaten. şeref'e de ayrı bozuldum. simay evinde kalıyor diye demet'e 'ben otelde kalıyorum zaten' dedi ya, hayır bir kadınla bir erkek aynı evde kalınca illa yatmak zorunda mı? neyse simay konusuna gelirsek; cancağızımın adamı bıçakladım demesine rağmen hiç bir polisin soruşturma esnasında adamın yara yerine bakmayı akıl etmemesi saçmalıktı. sonradan dosya kapanınca şeref'in aklına geldi. benim daha önce dikkat çekmeye çalıştığım kuzey-şeref ilişkisinin sevgili formatında ilerlemesine simaycığım da vurgu yaptı 'siz günde kaç kere telefonda konuşuyorsunuz?' diyerek. bir de ben simay'ın bavulunda ne olduğunu çok merak ediyorum. o kadar ağır ki ikeanın vidalı sehpasını kırdı. ha şeref sakın evime döneceğim diye umutlanma. simay kedi gibidir. girdiği evin sahibi olur.


sadece şeref ve demet'e değil, babasının su gibi tarzı ikinci baharına da karıştı kuzey. memnuniyetsizliğini belli etti. handan hanım evlenmeye kalksaydı vuracaktı herhalde. aynur hanımın tekinoğlu evindeki sahneleri çok çok iyiydi. sami tam bir pislik olduğunu gösterdi yine. handan'a ve oğullarına bir gün güler yüz göstermeyen adam, aynur'a terlikler mi giydirmedi, o şişko patates çuvalı ilkokuldayım diyen ama kesin ortaokulda okuyan aynur'un gıcık mı gıcık oğlunu mu kucaklamadı. kuzey'e demet ve şeref'e yaptıkları için bu bölüm negatiftim ama babasının veleti kucakladığı sahnede ve terlik sahnesinde bakışı çok acıklıydı, yine çiko oldu o sahnelerde.
 her bölüm zeynep daha da dibe düşüyor ya sevinçten çıldırıyorum. nimeti de mundar etti rezil. bir de hala 'beni harcadınız, ben çok büyük bedel ödedim' diyor. herhalde evde eğitim sistemiyle yetişti zeynep. çünkü hadi ortaokulda bu olay başına gelmedi, lise ve üniversitede kesin çıktığı çocuklardan biri, arkadaşına aşık olmuştur yani.

game of sinaners


zenginlere bakarsak eğer; yine dalavere dolu yine her köşede yasak bir aşk dolu butik bir hakmen daveti izledik. bildiğimiz en iyi zengin dizilerinden biri olan gossip girl de her bölüm başka başka mekanlarda partilere katılıyorlardı biliyorsunuz. herhalde kuzey güney'in böyle bir bütçesi yok ki bunlar hep evlerde toplanıyorlar. bir kaç kez dışarıda davet verdiler ama onları da gördük bile diyemeyiz. hep mekana girerlerken ve çıkarlarken gördük. bir ilk bölümde banu'nun doğum gününde bir de banu'nun düğününde bir yerlere gittiler. neyse evdeki daveti incelersek zengin hayatına ilişkin önemli ayrıntılar elde ederiz. bir kere kesinlikle birbirine gıcık en az bir çift kadın olacak ve bir çift erkek olacak: cemre-zeynep ve güney-barış, elde bir. sonra ortamda tercihen sadece bir tane(birden fazlası kafa karıştırabilir) eski sevgili, eski nişanlı gibi bir şey olacak: güney-cemre, elde iki. üç numara olarak yasak aşk htimali olan insan popülasyonunu seçtim: barış-melda yalgan, elde üç. dördüncü olarak yıllar önce bize sema çelebi'nin öğrettiği bir zengin nesnesi olarak, buz kabı: alkolizme adım adım yaklaşan cemre, buz kabıyla yeni oyuncak alınmış çocuklar gibi oyalandı. ee ne demişti sema çelebi, yemekteyizdeki evinde buz kabı olmayan yarışmacı için 'evinde sürekli içkili davet veren insanların evinde buz kabı olur'. cemre de yeni tanıştı buz kabıyla sonuçta. bu da tamam elde var dört. son özellik ise; zenginlerin ev davetlerinde herkes salonda otururken kadınlardan biri koltuğun kolunda oturmalıdır(genellikle ev sahibesi ya da evin kızı). bu da tamam: cemre, melda yalgan'ın koltuğunun kolunda oturdu bütün gece. kadına rahat vermedi. bak cemre zenginlik ne güzel otur işte oturduğun yerde. ve buradan dizinin stylinginin ne kadar iyi olduğunun kanıtı bir ayrıntı sunacağım, melda yalgan butik hakmen davetinde tabii ki tulum giyecekti!



cemre-barış olaylarına gelirsek; bu bölüm barış rockstar olma yolunda bir adım daha attı. cemreyi öpecek gibi yapıp kapıyı açması çok çok iyiydi. ne olur barış, cemreye saldırmasında cemre bu yüzden hapse girmesin. bir sürü karakter deforme oldu idolüm barış olmasın. neyse sonra barış çiçekle geldi filan cemre'nin odasına kapıyı çalacaktı ama romantiklik olsun diye altından atacaktı ki cemre ve kuzey'in webcam görüşmesini duydu. orada var ya neredeyse ağlayacaktım. bu arada cemre'nin de vajinismus değil sanalcı olduğu da ortaya çıktı bu sahnelerde. görüntülü konuşma diye çıldırdı resmen. ve itiraf etmeliyim ki handan hanımın köşke geri döndüğü, köşk bahçesindeki sahnede cemre ve handan hanım tam olarak ne mal olduklarını gösterdiler.


taht mücadelesinde ise güney, barış ve burak çatalcalı sürekli birbirlerinin kuyusunu kazarak melda yalgan'ı pes ettirmişlerdir. sevgili melda yalgan ise dünyanın sadece şirketleri ucuza kapatmaktan ibaret olmadığını öğrenmiştir. o gömlek meselesinde ise ya güney bir şey çevirdi(çünkü evden çıkarken ceketinin yakasına baktı) ya can bey(cemre ile güney'i mutfakta gömlek hakkında konuşurken duyduğu için şüphelendim. çünkü daha önce barış'a ihanet etmişti. e bir kere ihanet eden hep ihanet eder) ya da burak çatalcalı ile venüs, barış'ın gömleklerinden yaptırdılar. bu arada venüs sonunda kendine doğru düzgün bir uğraş buldu, burak çatalcalı'nın odalığı oldu. son olarak banu'nun eve gelişi ve hiç bir şeyi unutmaması güzeldi. banuyu çok seviyorum artık ve eminim banu'nun iyileşmesine cemre'nin çok yardımı olacak. iyi bir ikili geliyor.



iki bölümdür kuzey güney çok iyi gidiyor. bir buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamıyorum valla. bu arada galiba güney-simay ilişkisi iptal ya da en son bölümde olacak, bunlarda böyle mutlu oldu denilecek herhalde. neyse hep güzel şeyler yazdım bir şey demeyeyim de ağzımızın tadı bozulmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder