kuzey güney ile ilgili keyfim çok yerinde bu bölüm sormayın. aman nazarlar değmesin zevk içinde izledim.
ilk başta kuzey'in demet'in yapayalnız ölmesi konusundaki özenli çabasından bahsetmek istiyorum. yok kontroller yok sevgilisi diye abartmalar. sen kimsin ya? kızın babası değilsin anası değilsin ne bu pozlar. gerçi herhalde demet'in anası babası yok. olsaydı ali ile nişanlanmasına izin vermezlerdi. kuzey onları öpüşürken görmeyi hak etti. ece-melek, gizli aşkların arabalarda ortaya çıkmasını seviyor zaten. şeref'e de ayrı bozuldum. simay evinde kalıyor diye demet'e 'ben otelde kalıyorum zaten' dedi ya, hayır bir kadınla bir erkek aynı evde kalınca illa yatmak zorunda mı? neyse simay konusuna gelirsek; cancağızımın adamı bıçakladım demesine rağmen hiç bir polisin soruşturma esnasında adamın yara yerine bakmayı akıl etmemesi saçmalıktı. sonradan dosya kapanınca şeref'in aklına geldi. benim daha önce dikkat çekmeye çalıştığım kuzey-şeref ilişkisinin sevgili formatında ilerlemesine simaycığım da vurgu yaptı 'siz günde kaç kere telefonda konuşuyorsunuz?' diyerek. bir de ben simay'ın bavulunda ne olduğunu çok merak ediyorum. o kadar ağır ki ikeanın vidalı sehpasını kırdı. ha şeref sakın evime döneceğim diye umutlanma. simay kedi gibidir. girdiği evin sahibi olur.
her bölüm zeynep daha da dibe düşüyor ya sevinçten çıldırıyorum. nimeti de mundar etti rezil. bir de hala 'beni harcadınız, ben çok büyük bedel ödedim' diyor. herhalde evde eğitim sistemiyle yetişti zeynep. çünkü hadi ortaokulda bu olay başına gelmedi, lise ve üniversitede kesin çıktığı çocuklardan biri, arkadaşına aşık olmuştur yani.
game of sinaners
cemre-barış olaylarına gelirsek; bu bölüm barış rockstar olma yolunda bir adım daha attı. cemreyi öpecek gibi yapıp kapıyı açması çok çok iyiydi. ne olur barış, cemreye saldırmasında cemre bu yüzden hapse girmesin. bir sürü karakter deforme oldu idolüm barış olmasın. neyse sonra barış çiçekle geldi filan cemre'nin odasına kapıyı çalacaktı ama romantiklik olsun diye altından atacaktı ki cemre ve kuzey'in webcam görüşmesini duydu. orada var ya neredeyse ağlayacaktım. bu arada cemre'nin de vajinismus değil sanalcı olduğu da ortaya çıktı bu sahnelerde. görüntülü konuşma diye çıldırdı resmen. ve itiraf etmeliyim ki handan hanımın köşke geri döndüğü, köşk bahçesindeki sahnede cemre ve handan hanım tam olarak ne mal olduklarını gösterdiler.
taht mücadelesinde ise güney, barış ve burak çatalcalı sürekli birbirlerinin kuyusunu kazarak melda yalgan'ı pes ettirmişlerdir. sevgili melda yalgan ise dünyanın sadece şirketleri ucuza kapatmaktan ibaret olmadığını öğrenmiştir. o gömlek meselesinde ise ya güney bir şey çevirdi(çünkü evden çıkarken ceketinin yakasına baktı) ya can bey(cemre ile güney'i mutfakta gömlek hakkında konuşurken duyduğu için şüphelendim. çünkü daha önce barış'a ihanet etmişti. e bir kere ihanet eden hep ihanet eder) ya da burak çatalcalı ile venüs, barış'ın gömleklerinden yaptırdılar. bu arada venüs sonunda kendine doğru düzgün bir uğraş buldu, burak çatalcalı'nın odalığı oldu. son olarak banu'nun eve gelişi ve hiç bir şeyi unutmaması güzeldi. banuyu çok seviyorum artık ve eminim banu'nun iyileşmesine cemre'nin çok yardımı olacak. iyi bir ikili geliyor.
iki bölümdür kuzey güney çok iyi gidiyor. bir buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamıyorum valla. bu arada galiba güney-simay ilişkisi iptal ya da en son bölümde olacak, bunlarda böyle mutlu oldu denilecek herhalde. neyse hep güzel şeyler yazdım bir şey demeyeyim de ağzımızın tadı bozulmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder