21 Şubat 2013 Perşembe

umutsuz kuzey güney kadınları



kuzey güney 22:00'da ki saatine alıştığımız bir bölümle karşımızdaydı bu hafta. kuzey'in kısa hapis macerası, burak çatalcalı'nın bir ölüm tehlikesinden daha kurtuluşu, zeynep-burak çatalcalı ikilisinin yazın yayınlanan fragmanının tamamen bir fiyasko olması(kesinlikle olay böyle değildi. değiştirdiler çünkü neredeyse her bölüm birilerinin üstüne birilerinin suçu kalıyor. cemre'nin hapse girme olayı da zeynep'in işiydi ilk planda ama bok oldu) ve barışcığımın yediği dayakları geçersek eğer bu yazımda sözde erkek dünyasının anlatıldığı kuzey güney'in tek gerçek karakterlerinden kadınlarının acımasızlıkla getirildikleri durumlarından bahsedeceğim.

cemre
tek odağı kuzey olan benim eski aşkım. o kadar kötü durumdaki ona sadece acıyorum. efsane bir karakter olmasına ramak vardı şimdi arada uçurumlar var. hayatta hiç bir gayesi yok. kendi değerini bekaretiyle ölçüyor.
banu
güçlü kadının gücünün söndürülerek pusturulmasını temsil ediyor. çünkü kendi kendine yeten, güzel ve akıllı bir kadındı. aşık olduğu adamı ele geçirdi diye kötü kadın oldu. sonrada aklını aldılar. üstelik banu gibiler ne güney gibilere aşık olurlar ne de kendilerini cemre gibilerle kıyaslarlar.
zeynep
kendisini hiç sevmesem de onun için üzülmeye başladım. artık düşebileceği son noktaya geldiği için ona kin de beslemiyorum. kadının değersizleştirildiği bir dizide aşık bir kadının daha iyi durumda olması beklenilemezdi zaten.
kapak kızı simay
evli olmayan kadınların sadece para karşılığı seks yapabileceği imajı verildi galiba bu bölüm simay üzerinden. hem de barış gibi birisi asla öyle zarflara komidinin üstüne para koyacak biri değilken. simay'ın bedenine oynadığınız yetmedi mi? belki genel kanıyı yansıtmaya çalışıyorlar ama genel kanıyı destekleyenlere zevk veriyorlar simay'ı sürekli küçük düşürerek. böylece tabularda aynı kalıyor. simay da cinsellikten zevk aldığı için ahlaksız oluyor.
melda yalgın
tuttuğunu koparan güçlü bir iş kadınıydı, fazla geldi. şimdi evinde, evli aşığını daha da tahrik etmek için çikolataya batırılmış çilekler hazırlıyor.
demet
önce ali'nin pek de değer vermediği sevgilisi sonra nişanlısı ondan sonrada kuzey'in kardeşi oldu. sonunda hayatına doğru bir erkek girince ise yani öncelikle bir kadın olduğu ortaya çıkınca-kuzey'e göre ali'nin namusu kirletilince- mektupları okunmadan yırtılan biri oldu.
özlediğimiz birisi deniz
güçlü çünkü yanında erkekler var. ferhat'ın oğlu olsa kesinlikle kötü olurdu. kızı var çünkü ezilmeliydi.
venüs
küçük düşmede üstüne yok.
gülten hanım
mantıklı olması para düşkünlüğü anlamına geldi. sadece komedi unsuru olarak daha başarılı oldu bu yüzden.
handan hanım
saygı görmek istemesi ve daha iyi yaşamak istenmesi kınandı. hem de herkesin istediği buyken.
ebru sinaner
çizgisinden en şaşmayan bu kadındı. yeri geldi yaşıyla bile dalga geçildi ama. büyük ihtimalle barış'ın suçunu örtbas etmeye çalışacağı için kınanacak. oysa o bir anne.
aynur hanım
kimse belaya göz göre göre bulaşmaz. aynur hanım-sami ilişkisinin kısa ayrılığını handan hanıma yüklediler. oysa ki gerçekten ilk olarak çocuğunu düşünen hiç bir kadın böyle şeylerin yanına yaklaşmaz. ne olursa olsun.

kuzey güney'in en büyük eksikliği -yani saatinin kısılması, prime time kuşağından çıkması, az reytingi- kendi kadınlarına yaptığı muameledir. rakibi demiyorum çünkü muhteşem yüzyıl, kuzey güney'in ulaşamayacağı bir yerde ama aynı gün olmalarını karşılaştırırsak eğer; hürrem'i insanlar sevmese de güçlü bir kadın olduğu için, erkek egemen osmanlı da söz sahibi olduğu için izliyoruz. kuzey güney'in kadınları gibi umutsuz olmadığı için izliyoruz. çok da zor değildi bunu yapmak. ferhunde, bihter ve firdevs hanımı da bu yüzden seyrediyorduk çünkü.

konulara gelirsek; cemre'nin evlilik tazminatı yeni gündemimiz olacak şimdi. babasından kalan para bir işe yarar mı bilmem ama belki de cemre o parayı ödeyemediği için hapse girecek. bir başka ihtimal de simay'ın kendisine hakaret ettiği için barış'a bir zarar vermesi ve suçun cemreye kalması. hatta güney buna şahit bile olabilir. cemre ile kuzey birlikte olmasın diye sessiz kalabilir. bu sessiz ortaklıkta simay-güney ilişkisini başlatabilir. nasıl olsa bu dizi sezon sonuna kadar gidecek. bir büyülü hikayesi de yok istenildiği kadar şey olabilir. oysa mükemmel bir şey izleyebilirdik. sadece tarzını sevdiğim için izliyorum. yoksa hikaye hiç tatmin edici değil.

14 Şubat 2013 Perşembe

kuzey güney: repeat after me!




kuzey güney geçen hafta olmadığı gibi bu haftada 1.bölümünün konusunu, farklı kurgu ve senaryoyla çekip izletti bizlere. söylemem gerek ki artık kuzey güney'in ana konularının hiçbirisiyle ilgilenmiyorum. yok infazlar yakılmış yok güney'in suçları hep kardeşi kuzey'in üstüne kalmış hiç umurumda değil. gerçi ben artık kuzey ile güney'in kardeş olma muhabbetini senaristlerin unuttuklarını düşünüyorum. zira hiç bir kardeşlik belirtisi yok aralarında. güney inanılmaz bir şekilde çok kötü oldu. ona haksızlık yapıldığını düşünüyorum kuzey'i yükseltmek için. neyse artık dizide odaklandığım konular yan karakterler ve onların durum komedileri. aynur hanımın kuzey küfür ederken ki ifadesi, gülten hanımın 'alışın bu kalp çarpıntılarına' demesi sonra aynur hanımın, handan hanımın favori hareketi olan ellerini göğüs hizasında birleştirmesi, kısacası handanlaşması mükemmeldi. o kadar eğleniyorum ki o küçük ayrıntılarda ana konu ile ilgili gelişmelerin olduğu sahnelerde çok canım sıkılıyor.


kuzeyden nefret etmemiz için bir sürü sebep daha oldu bu bölüm. tam bir baş belası kuzey, çekilmez insan. demet'e de ayrı sinir oldum. kuzey'in karşısında dikilip 'sana ne be' diyemedi. en güzel tepkiyi yine simayım verdi. kuzey'i kovdu şeref'in evinden aşkım. ve buradan anladık ki simay, şeref'in evini de sahiplenmiş. ben demiştim size.


zenginler kulübünden ise bu hafta cemreyi uğurladık. valla işte uslu durmazsan sonun bu olur. otur işte kıçının üstünde rahat mı battı? şimdi o kolye yüzünden barışla aralarında bir husumet geçecek hapislere de düşeceksin. manyağın biri-olmadığı halde-ferhat'ın katili benim dedi ya şimdi kuzey çıkacak sen gireceksin içeri. sırayla kör olup birbirlerini bulamayan mıymıntı aşıklar gibi olacaksınız. güney ile melda yalgın'a bakarsak eğer(melda'nın da soyadını yalgan zannediyordum bu bölüme kadar) birden tepeden inme olan bu ilişki çok garip ancak melda yalgın ile ilgili her şeyi çok seviyorum ve o karakterde bana komik geliyor. şuurunu kaybetmiş hali bile dizideki diğer bütün kadınları donundan çıkaran banucuğum ise bize yine üzdü. o kız mutlu olsun istiyorum sonunda ya valla. zenginlerle ilgili son notum ise: burak çatalcalı ne zaman ölecek ya çok sıkıldım. ondanda venüsten de zeynepten de(zeynep zenginlerden değil haaa). üçü bir gece birlikte yemek yerken zehirlenip ölemezler mi ya?

birinci sezon için hiç olay olmadı demiştim ama bu sezon çok olay oluyor da ne oluyor. hiç hissedemiyoruz o olayların ağırlığını. kuzey-cemre aşkı bile(şimdi de aralarında hiç bir şey yok ama) cemre, kuzey'in peşinde paçavra olmadan önce daha güzeldi. böyle kuzey'in ona ters terse cevap verişleri, cemre'nin yaramaz çocuk muamelesi yapması filan baya iyiydi. şimdi artık elimizdekilere yani yazımın başında bahsettiğim komikliklere bakacağız.

8 Şubat 2013 Cuma

dört yapraklı glee

glee yazılarım bir kaç bölümü içere içere ilerliyor. aslında bölümlük yazmak istiyorum ama normal yayınla birlikte gitmediğim için yapmıyorum. ama merak etmeyin az kaldı. bir kaç bölüm sonra yetişeceğim.


4.04 ayrılıklarla dolu bir bölümündü. resmi olarak tek ayrılmayan çiftimiz emma-will ikilisiydi. zaten onların ayrılıp ayrılmamasının bence pek bir önemi yok. rachel-finn çiftinin ayrılığına gelirsek eğer; rachel'ın finn'i aldattığını düşünmüyorum. çünkü finn, rachel'ı serbest bırakmıştı. ama ben bu ayrılığın galibinin finn olmasını istiyorum. saçını öyle dalgalı yapıp uçlarına sarılar attırarak ve o dar dar elbiseleri giyerek güzel ve seksi olmuyorsun rachel hala bir gargamelsin ve fark ettim ki kendini bir şey sanmaya başlayınca sana iyice gıcık oldum. finn'in saçlarını ise çok beğendim. kurt-blaine aşkının bitmesine sevindim. kurt'ün sırtındaki yüklerden kurtulması gerekiyordu. blaine de beni yanıltmadı ne mal olduğunu ortaya çıkardı pislik. santana-brittany ayrılığı ise en masumu ve en üzücüsüydü.. tabii ki santana, brittany'i incitmemek için ondan ayrılacaktı.


4.05 ise bize yeni finn hudsonımızı kazandırdı. bu çocuğu da sevdim ben. eğlenceli. ama bir konu canımı sıktı. zaten jake, samciğimin rolünden çalıyor birde bu piyasaya çıktı iyice az gözükecek şimdi sarı kanaryam. bu bölümün en hoş anları mercedes ve mike chang'in dönüşüydü kesinlikle. bölüm içerisinde o ses glee yayını da yapıldı fark etmedim değil. finn, artie, mercedes ve mike chang'in jüri halleri çok uygundu. bu arada finn, sueya söylediklerin yüzünden senden nefret ediyorum. glee kulübünün eğitmeni olmanı istemiyorum.


4.06 grease bölümüydü biliyorsunuz. blaine kadar altı kaval üstü şişhane bir insan görmedim. yüzü iyi ama gerisi beş para etmez adamın. sugar mottacığım ise harika. tarif edilemez bir şekilde seviyorum onu. brittany ile ikili ikili görülüyorlar sahnelerde. ikisi iyi arkadaş olsun çok istiyorum. bu bölümle ilgili son söyleyeceğim ise rachel ve kurt'ün o gıcık gıcık, hayatın sillesini yemiş çatısız kadınlar triplerinin çekilmez olduğu.


4.07, 4.sezonun yayınlanan en komik bölümüydü. takımın bir arada olduğu bölümlerde eğlendiğim kadar eğlenmesem de güzeldi. jake-ryder ve marley-kitty düetleri eğlenceliydi. finn de jake-ryder kavgasını ayırarak iyice will'e bağladı. bu arada warblerların yeni lideri hunter clarington'u tuttum. kucağında iran kedisiyle döndüğü sahne, roket takımı göndermesinde son noktaydı. bir de söylemek zorundayım: bir quinn fabray  veya bir santana lopez olmasa da galiba kitty wilde'ı bu bölümden itibaren seviyorum. tipine bakamıyorum o ayrı. bu bölümün bonusu ise sevgili sebastian'ı yeniden görmekti.

vee şarkılar...

4.04'ten finn hudson, rachel berry, blaine anderson ve kurt hummel düeti, don't speak



4.05'den finn hudson ve ryder lynn işbirliğiyle juke box hero



4.06 da ise santana lopez, cassandra july ve wade 'unigue' adams triosundan there are worse things i could do



4.07'den ise marley rose ve kitty wilde düetiyle holding out for a hero




sırada thanksgiving bölümü 4.08 var. yabancı dizilerin thanksgiving bölümlerini hep çok sevmişimdir. üstelik bu sefer iki kat mutluyum çünkü 4.08 de quinn fabray var. al kalbim aklımı ki zaten bende değğğil!

1 Şubat 2013 Cuma

3-2-1, glee 4.sezon



vee evet bütün buhranlarımı atlatıp glee 4.sezona başladım. sandığım kadar kötü olmadı. yine bir burukluk oldu tabii. glee'nin her birinin kendi bölüm hikayeleri ile atmosferi yoğunlaştıran ana karakterlerinin çok gözükmediği, yavaş yavaş çıktıkları bir ilk üç bölümdü. bu yüzden yeterli tatmini vermedi. o eski herkesin bir arada olduğu zamanlardaki kargaşayı sevdiğim için dizi bana biraz ağırlaşmış gibi geldi.
4.sezonun ilk 3 bölümü hakkındaki yazıma başlarken o en çok korktuğum şeyin olmadığını söylemeliyim. açıkçası glee'nin çoğu yıldız karakteri mckinleyden gidince okul sahnelerinin gereksiz olacağını düşünmüştüm. ancak dediğim gibi korktuğum şey başıma gelmedi. tabii ki okuldaki eksikler, eski takımın üyelerinin olmaması iyi değil ancak hepsinin kendi yoluna gitmesi gerekiyordu. ve mckinley'de hayatın devam ettiğini bilmek güzel. unigue, vocal adrenalineden ayrılıp new directionsa katıldığı için çok memnunum. tabii doğal olarak okulunu da değiştirip mckinley'e geldi. zaten herhalde mckinley'in bir tek trans öğrencisi olmamıştı. joe ile en çok özlediğim insanlardan olan sugar motto da glee kulübüne devam. becky zaten baş tacı. dördüncü tabaka üyelerden sonra artie ve tinaya bakarsak; artie tampon görevindeki karakterini değiştirmemiş, tina'nın çömezlerden bir asistanı olsa da bence hala gereksiz. sam ve brittany ise sugar motta ile birlikte benim okulda kalan gözdelerimden. bence sam-brittany güzel olmuş, tuttum bu ilişkiyi. lannister ve targaryen sarılarından sonra yeni bir sarı türü literatüre girebilir. ve sam'i buradan tebrik ediyorum. sam, brittany ile olası ilişkisinin flörtlerini yaparak the unholy trinity'i(quinn fabray-santana lopez-brittany pierce) tamamlamış oluyorsun. en sona da hala hoşlanmadığım blaine'i bıraktım. üzgünüm her bölüm milyonlarca şarkı söylemesine ve sürekli ön plana çıkarılmasına rağmen onu sevemiyorum. bana itici geliyor.
mercedes neler yapıyor bilinmez, aşkım santanayı sadece skypeta gördük. ortalarda dansı ile büyülemeyen biri olmadığına göre mike chang de yok. puck ile finn'i de bir sahnede gördük sadece. rachel ve kurt glee'nin vazgeçilmezleri olarak tabii ki varlardı.

ve şimdi yenilere bakalım;

new rachel: marley rose



racheldan daha iticisi olabilir mi diye düşünüyordum ve düşünmez olaydım, varmış. üstelik rachel'ın geçen üç sezondaki tek eğlenceli yönü olan kötü karakterine de sahip değil. aşırı iyi filan. hiç çekilesi değil hiç. beni irrite etmesine rağmen içimde en azından rachel'a karşı sevgi vardı. marley'i sevemedim gitti. üstelik glee de bütün lise klişelerini farklı biçimlerde kullanan senaristler marley içinde en arabeskini kullanmışlar, yemekhanede yemek veren kadını bunun annesi yapmışlar ve kız utanmasın diye kimse bilmemiş. ama dediğim gibi klişeleri farklı kullandıkları için hemencecik ortaya çıktı bu olayda.

new puck: jake puckerman

  

bak bu fena değildi. puck'ın yarım kardeşi olmasından dolayı ona çabuk ısındım diyebiliriz. kan çekmesi gibi bir şey yani. puck ile ilk buluşmalarında ise titreyerek ağladım. kayıp akraba buluşmaları beni derinden etkiler. müge anlı rocks!

new quinn fabray: kitty wilde


işte bu kötünün en kötüsü. belki o iyilik kisvesi altında sinsilikten kıvranan marley bile new rachel olabilir ama bu kız kesinlikle new quinn fabray olamaz. bir kere kısa ve çirkin. üstelik takoz gibi bacakları var. ama var ya bu kız bu çirkinlikle iyi olsa hiç çekilmezdi.

new finn hudson ise biraz sam evans serpiştirilmiş olarak yakında gelecek(zaten finn ve sam özlerinde literatürdeki golden boy karakterinin farklı formları).

veee bonuslar;

brody weston


rachel'ın galiba jesse st. jamesten sonraki ikinci başarısı olacak. gerçi ben neden rachel'ın peşinden koştuğunu anlamadım. belki eşcinseldir ve bunu açıklamak için rachel ile olan ilişkisini kullanmak istiyordur. sonuçta rachel kadınlardan soğumak için iyi bir sebep. finn de eşcinsel olmadı ama kadınlardan en uzak yere kaçtı. racheldan kurtulmak için orduya katılmıştı hatırlarsınız. neyse finn'in tam işin ortasında dönüşü diyorum başkada bir şey demiyorum. bu arada brody şunu bilsen iyi olur buralarda yuva yıkanın yuvası olmaz.


cassandra july/kate hudson


ilk görüşte aşka yeniden inandım. yeniden diyorum çünkü ben genel olarak ilk görüşte aşık olurum. cassandra ise tam anlamıyla bütün mükemmel özelliklere sahip. alkolik, seksi, takıntılı, sönmüş bir yıldız, acımasız, bad cop... ve cassandrayla birlikte rachel'ın hayatı da renklendi. cassandra ve rachel'ın tatlı-sert çekişmesi klasik ama etkili. hırsla yükselmeye çalışan insanları severim. ama tabii rachel'ın hikayelerinin eğlenceli gelmesinin bir başka sebebi daha var, bunu son kısma bırakıyorum. gizli ilişkiler konusunda iyi koku alma yeteneğim sayesinde cassandra'nın brody'e, rachel ile brody'nin dans eşi olmaları üzerine verdiği tepkilerden bir ilişki varlığı sezdim. 

isabelle wright(sarah jessica parker)


ilk görüşte aşka tekrar inandığım dakikalardan biri de, vogue.com da kurt'ün isabelle ile tanıştığı sahnelerdi. kurt'ün yükselişinin daha çok zevk vermesi için biraz daha engebeli olmasını isterdim. ancak yeni bir bad copımız varken isabelle good cop olmalı kesinlikle. üstelik gerçi kurt her zaman rachel'a göre daha şanslıydı. kurt sırtındaki blaine yükünden kurtulunca daha da yükselecek eminim. her şeyin en iyisini hak ediyor zaten. neyse rachel ve kurt için yeni hayatları işte şimdi tam olarak sex and the city.



aslında bu yazıda hüngür hüngür kalbimin sahibi quinn fabrayden bahsetmem gerekiyordu. fark ettiyseniz gerekli durumlar dışında ondan bahsetmedim. finali onunla yapmak istedim. quinn fabray çok özleniyorsun. senin büyüleyici tavırların ve seksi-utangaç sesin olmadan ne yapacağız bilmiyorum. senin dışında ilk üç bölümde gözükmeyen herkes geri gelecek ama sen glee'nin bu sezon regular castında yer almıyorsun. şuan için sadece bir bölüm geleceksin gibi gözüküyor. ama şu da bir gerçek en mükemmel olan yuvadan en erken uçandır.
rachel'ın öykülerini daha çok sevmemin sebebi de quinn fabray'in gölgesinde olmaması artık. yapımcılar da dianna agron da gleeden istediklerini aldılar. yapımcılar quinn fabray'in önü açık öyküsünden sonuna kadar yararlandılar, dianna agron ise glee sayesinde protagonist oldu. rachel yani lea michele ise hep karakter oyuncusu olarak kalacak. bu gerçeklerin yanında quinn fabray, sensiz ben nefes alamam!

glee yazıları için yeni bir köşemiz var. bundan sonra her bir bölümün en iyi coverını seçip sizinle paylaşacağım.  bu yazım sezonun ilk üç bölümüyle ilgili olduğun için birden fazla şarkı paylaşacağım.

1.bölümün en iyisi: cassandra july ve NYADA öğrecilerinden, americano/dance again karışımı.




2.bölümün en iyisi: brittany ve cheeriolardan geliyor: hold it against me



3. bölümün hitleri iki tane:
ilki isabelle wright, kurt hummel ve rachel berryden the way you look tonight/you're never fully dressed without a smile karışımı



ikincisi brittany pierce ve sam evanstan celebrity skin