2 Mayıs 2013 Perşembe

şadiye'nin merhamet'i





ahh şadiye ahh senin merhamet'inle de tanıştık 12.bölümde. demek mehmet'in kumar borcunu bile isteye ödedin ha? biliyordum zaten sende bir ışık olduğunu. merhamet bir kez daha senaryosunun farklı olduğunu gösterdi. az az verilen flashbacklerden böyle bir durumu tahmin etmiyorduk. buna benzer terzi ile alakalı bir durum düşünüyorduk. yine ucu ona dokunuyor ama şadiye'nin hesabını ödeme tarzını kazanması mehmet'in kumar borcuna dayanıyormuş. şadiye bu sezonun black sheep vakasıdır ve çok da güzeldir. bu olayların tamamen açığa çıkması ile zafer ile ilgili soru işaretleri de kafamızda belirdi. ben zafer günümüzde karşımıza çıkmayacak zannediyordum ama galiba babür/sermet onu saklıyor. ve zafer de çok dirty olarak geri dönecek beli oldu.



olayın açıklığa kavuştuğu sahnelerde dikkatimden kaçmayan bir kaç nokta oldu. bu abileri mehmet ne iyi oynuyor ya şaştım kaldım. keşke günümüzde de çıksa diyor insan. ergen fırat ise doğru mimikleri, doğru bakışları ve doğru ses tonlarını kullanıyor ama biraz dışarıda kalıyor. flashbacklerde de günümüzde de hatta ibrahim çelikkol'un diğer dizilerinde de genel olarak neyin eksik olduğunu anladım. aslında bir eksiklik değil farklılık ve göze hoş geliyor. ibrahim çelikkol'un oyunculuğu biraz teorik kalıyor. kötü değil kesinlikle hikayenin akışında başarılı bir  hareketlenme.

merhamet'in kötü kadını ve kötü adamı da oldukça eğlenceli. fırat-narin ikilisini sevsem de fırat-ırmak çifti benim hep mutlu sona ulaşmasını istediğim bir kombinasyon. ırmak'ın emeğine de saygım var. özel dedektif tutmak mükemmel, upper yani. narin-fırat ilişkisini ile hoşlaştığımı söyledim ancak benim kalbimden geçen narin-babür canlarım. atıf da çok şirin. güzel bir tipi canlandırıyor ancak bence favori babür. bu arada umarım atıf delirmez. narin'e aşık olacağı belliydi ama sapık aşık olmaz umarım. kendimizi babür ile fırat'ı, atıf'ın kaçırdığı narin'i aradıkları sahneleri izlerken bulmayalım da.




burada paylaşmak istediğim şey ise şadiye-can ilişkisini narin ve deniz'in başarı ile atlatmalarının yanında deniz'in sürekli şadiye için hatun demesi. ben hemcinslerine hatun diyen kadınları itici bulurum, sevmem umarım gerisi gelmez. olayların dışında gerçekleşen bir diğer konu ise ''emel müfteoğlu-hovarda'' sahnesiydi. çok doğaldı. öyle böyle değil lekesiz doğaldı. hele hele eski günlerdeki piknikle birleşmesi güzel geçişti.

merhamet her bölüm kendini iyice aşıyor. böyle de sürsün isteriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder