karşınızda yüzüklerin efendisi konseptli ilk kuzey güney yazım. finale kadar üçlemeyi bitirmeyi planlıyorum. bölümler ne getirir bilmiyorum ama uyacak şeyler olacak inanıyorum. geçtiğimiz bölüm kuzey'in cemre ile ilgili önemli adımlar aldığı bir bölümdü. birbirlerini unutmak için arada bir sürü insanı harcayan sözde saf aşkları kusturduğu için sevinmedim. biraz hain olduklarını kabul edip dünyada kendilerinden başka insanlarında duyguları olduğunu hiçe saymasalardı, hatalarını kabullenselerdi onları desteklerdim. hadi zeynep klasik bayat bir aşk üçgeninin içindeydi ya barış, güney ve simay? ne olursa olsun barış'ın cemre ile evlenirken umutları vardı. cemre evliliği sadece belediyenin cinsel ilişkiye izni olarak gördüğü için ve evliliğine hiç saygı göstermedi. evlilik savunucusu değilim ama evli olma durumunun çok ciddi olduğunu düşünüyorum. cemre'nin de kocasıyla yatmadı diye ortada bir evlilik yokmuş gibi davranmasını anlamıyordum. kuzey'in hapisten çıkınca cemreyi unutmak için beraber olduğu simay ise kuzey yüzünden ferhat belasına bulaştı, başına gelmeyen kalmadı. güney ise ne yaparsa yapsın eski nişanlısıyla kardeşinin aşkının ''saf'' kendisinin ise ''kötü'' olmasını hak etmiyor. ha cemre ile kuzey aşklarının günahkar olduğunu kabul etsinler sorun yok. ama bu iki yüzlülük içerisinde mutluluğu kesinlikle hak etmiyorlar. suçlu olduklarını kabul ederlerse iyi bir son onların olabilir. benim için şuan kuzey, abim bana bir kazık atsın da eski nişanlısıyla olmak için bahanem olsuncu. cemreyi ise kuzey ve güney'in durumu hiç ırgalamaz. iki kardeş birbirlerine sahip çıkmıyorsa o ne yapsın. ama kuzey ile evlenince de sami bey'e aşık olmayacağını kimse garanti edemez.
sevgili gollumumuz handan hanım ise kendisinden hiç beklenmeyecek şekilde hareketler yaptı bu bölüm. ben onun hep ortalama zekada bir kadın olduğunu düşünüyordum ki bir hareketi çok aptal olduğunu bir hareketi ise çok zeki olduğunu düşünmeme sebep oldu. cemre ile barışması tam bir gerizekalılıktı. sami bey'i başkasıyla evleneceğine ikna etmiş olması ise çok dahiceydi. o kesin bir pisliği olan aynur'un ise burnunun sürtülmesi iyi oldu.
gelelim kuzey'in hiç ölçmeden aldığı yüzüklere. hadi cemre'nin parmaklarının ölçüsünü bilmiyorsun kendi parmağına da takıp bakmadın mı be adam? kutudan gözüken yüzüğün yarısı bile senin baş parmağından geniş. nasıl yüzük parmağına olacak? artık cemre kendi alyansını bilezik yapar, sende kendi alyansına uygun bir uzvuna takarsın artık.
ayyy ay. şu senaristlerin fatmagül'ün suçu ne'den kalma alışkanlıkları olan finale doğru herkesin yaptıklarının bedelini ödemesi politikaları da komik oldu kuzey güney'de. barış'ın kara para aklama olayı da nereden çıktı? sümer neden birdenbire geri döndü? hayır sümer'in simay'a yaptığının intikamının alınması iyi hoş oldu da siz o sümer'in simay'a yaptığı hakareti kadın cinsiyetini küçük düşürmek için yapmadınız mı? şimdi barış'ı batırmak için bu temizlenmeye çalışılmasın. bu dizide herkesin çektiklerinin bedeli ödenir. ama simay'ın yaşadıklarının bedeli ödenmez. şeref ile işbirliği yaptığını da gördük. yani bir önceki yazımda söylediğim simay'ı bekleyen belli son da güney'in onu öldürmesi. iz bırakacak simay'ın ölümü hatta belki güney'in sonunu getirecek. çünkü simay ölü bile olsa bunu güney'in yanına bırakmaz ancak ne olur su testisi su yolunda kırılır mantığını bırakalım ve sinanerlerin huzurunu bozmayalım. biraz alakasız oldu biliyorum ama banu, barış, ebru hanım, burak çatalcalı, can bey ve venüs sonsuza kadar sinaner köşkünde mutlu yaşasın istiyorum.
üzgünüm ama 73.bölümden önceki iki bölümün iyi oluşu bu bölümü kurtarmadı. kardeşlik bozuldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder