haftalardır sevgili fantastik dostum game of thrones hakkında bir şey yazamadım. bu ihmalim affedilemez tabii ki de ama şimdi yazamadığım dört bölümün hepsini birden irdeleyeceğim sizin için.
3x3
sevgili ezilen dostu khaleesimiz bu hafta o köle kızcağızı satın aldı. ejderhalarından birini o at hırsızı kılıklı adama verecek olması hepimizin içini yaktı. ancak ben izlediğim için sonra olacakları biliyorum. bu yüzden içi rahat.
starklar'ın bu hafta cenazesi vardı. lady stark'ın babasını suda yaktılar. hiç sevgili olmayan lady stark'ın kardeşi ise aslında benim sevdiğim tipte bir karakter olmasına rağmen itici.
theon ise bilinmez bir kuyuda dibe doğru ilerliyor. o böyle şeyler yaşadıkça ben daha çok theon'u seviyorum. mesela birinci sezonda sevmezdim, ikide de benim için bir önemi yoktu. ancak nedense bu sezon theon'u bir seivyorum.
lannisterlar ise sarayda türlü türlü entrikaya devam ediyorlar. bölümün en beğendiğim sahnesi tabii ki de cersei ve tyrion'un toplantıda babalarının kendilerini yerleştirdiği oturma düzenini bozup sandalyelerini çektikleri andı. bu arada cersei'nin yüzüne bakan onun kötü olduğu anlar. game of thrones bizde çekilse kesinlikle cerseiyi yeşim salkım oynar. o da kötülüğü yüzünden okunanlardan çünkü.
içimi esas cız ettiren olaylar ise jamie ve brienne de vuku buldu. jamieciğim brienneyi kurtaracağım derken elinden oldu.
3x4
sezonun dördüncü bölümünün iki önemli olayı vardı. lady olenna, cersei, joffrey ve margaery kutlama salonunu dolaşırken margaery'nin nasıl ilimli bilimli olduğunu bir kez daha anladık. olenna ile cersei'nin konuşmaları da cersei için huzursuzluk vericiydi ancak muhteşemdi. margaery ile joffrey'nin halkı selamladığı sahnede halkın önce ''lady margaery'' diye tezahürat yapması beni zevkten öldürdü. aptal sansa da nasıl bir adam meraklısı olduğunu kanıtladı. şimdi de loras ile ilgili hayaller kuruyor. biraz akıl kızım ya biraz akıl. şu erkek merakın sonun olacak bak.
bölümün diğer önemli olayı ise tabii ki de khaleesi'nin altın vuruşuydu. ejderhasını verdiğinde o ejderha ağladı ya içim parçalandı. khaleesi'nin o değişik dili konuşmaya başlaması, sahipleri öldürtmesi ve at hırsızı kılıklı adamı yakması, askerlerin ona gönülden bağlanması filan tüyleri diken diken eden; göz yaşartan anlardı.
3x5
bu bölümde sonunda jon snow yeminini bozdu. ygritteyi baya memnun etmiş olacak ki kızcağız o yaptığın şeyi bir daha yap dedi dedi durdu. artık jon snow hangi sitelerden neler izliyorsa..
gurur abidesi babası kılıklı robb stark ise asaletinden kendi sonunu hazırlamaya başladı. bir de freyler filan diyor.
bir başka halvette kralın şehrinde gerçekleşti. lorasçığım tutamadı kendini o porselen ajana döktü her şeyini. ama bu sayede yılışık sansadan evlenmeden kurtulacak. bölümün finalinde cersei, tyrion'a sansayı ona kakaladığı için pis pis sırıtırken kendi de loras ile evleneceğini öğrendi ya. orası çok tatlıştı. koca koca adamlar anaokuluna giden çocuk gibi kaldılar babalarının önünde. neyse loras emin ol cersei, sansa'dan iyidir. en azından senden yapamayacağın şeyler istemez. o başka şeyler seviyor.
yine bu bölüm beni ağlatan şeyler oldu canlarım. jamieciğimin itirafı yıktı geçti. biliyordum ben çılgın kralın halkı yakacağını ama bildiklerimi görünce daha etkili oldu. vee tabi jamie bunları anlatırken pek doğrucu ned stark'ın tepkisini öğrenmek beni sinirlendirdi. sevgili ned doğrularını, anlamadan etmeden uygulamamayı öğrenemeden göçtün gittin valla.
stannis ile ilgili hiçbir şeyi sevmiyorum. melisandre karşısında stannis'in karısını tutarım diyordum ama o daha da itici çıktı. galiba stannis'in bir tek kızını sevdim.
3x6
3x6'nın kesinlikle en komik sahnesi loras'ın sansayı moda konusunda uyardığı dakikalardı. valla sansa için düşünüp bir sıfat bulmaya hiç gerek. direk en gerçek anlamıyla pure aptal. cersei ile tyrion'un konuşması çok duygusaldı bence. cersei'nin kardeşini öldürmeye çalışmadığına çok mutlu oldum. çünkü hala içimde bir yerlerde tyrion'u seviyorum. cersei de seviyor biliyorum. lannister kardeşler birbirleriyle tartıştıkları sahnelerde bile sanki aralarında gizli bir ortaklık varmış gibi geliyor bana. hissediliyor aradaki bağ. stark çocukları gibi mutlu bir çocuklukla değil kötü bir büyümeyle yetişmenin bağı aralarındaki. joffrey'nin ise o kızıl saçlı kadını öldürmesi üzdü. lady olenna ile tywin'in konuşması resmen bir düelloydu. tywin'in sapkınlık olarak gördüğü eşcinselliğin doğal olduğunu söyleyen lady olenna asıl sapkınlığın ensest olduğunu cersei ve jamieyi ima ederek tywin'in alnına taptı. şiirsel bir sahneydi. ama sonunda varissiz kalmamak için loras ile cersei evliliğini kabul etti.
melisandre ile arya'nın karşılaşması güzeldi. robert'ın gayri meşru oğluna ne yapacak acaba kusmuk melisandre?
theon'un sapığı çok korkunç ve robbcuğum ne olur gitme?
çok kısa kısa oldu ama ben dikkati çekmek istediğim her şeyi yazdım. sezonun son dört bölümünü bekliyoruz artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder