12 Nisan 2013 Cuma

kuzey'in taş ev macerası




kuzey güney finale doğru doyurucu bir bölümle karşımızdaydı. bir çok alanda önemli toparlanmalar oldu. şimdi ilk olarak bahsetmek istediğim kuzey'in aynı bir önceki hayatındaki kişiliği gibi bir taş ev edinmiş olması. bu sefer adres riva değil samsun olması. kuzey'in samsun'a gidene kadar 90'lardan kalma koltuk döşemeleri olan, wireless ya da televizyonun bile olmadığı ve büyük ihtimalle ayak kokan otobüslerde yolculuk yapması canımı çok sıktı. yolculuk esnasında cemre'nin başını omzunu koyduğunu düşünüp aslında bir adamın başı olması baya komikti. bu sırada kuzey ile hayatları paralel olarak ilerleyen simay da aynı anlarda izmirdeydi. canımıniçi oralarda hayata tutunmaya çalışıyor ama boşa kürek çekiyor. biliyorsunuz simay'ın her sahnesinde drama ve komedi iç içe ilerler. simay'in iş için başvurduğu ajansta istenilen belgeler üzerine 'ben resmi hiç bir belge alamam' demesi beni bir 15 dakika güldürdü. ve tabii ki arkasından bir sürü yalan. neyse kuzey'e dönersek webcam sapıklığından sesli mesaj sapıklığına evrim geçiren cemre'nin taş eve gelmesini iyi değerlendirir diye düşünüyorum. biraz önceki hayatının hakkını versin. değil mi ama?
bu arada kuzey eskişehirdeyken ben de eskişehirdeydim. görsem iki tavsiye verecektim eski karına sahip çık diye ama anlayana..




kuzey güney ilk başladığında güney ile evlenmek isteyen, çok zengin olmak isteyen ve bunlardan umudunu kesince de ünlü olmak için çabalayan ve kuzey'e saran cemreye bakarsak. gerçi dikkatli kuzey güney izleyicileri kuzey ve cemre arasındaki haşin alevleri ilk bölümlerde bile fark edebilirlerdi. şimdi ise o alevlerin yerinde gıy gıy çöp gibi bir aşkımsı var. neyse boş verelim. başta sıraladıklarıma dönersek eğer farkındaysanız cemre bunların hiç birisini yapamadı. üstüne üstelik başına türlü türlü felaketler geldi. ama hala akıllanmadığı için 'hapisten çıktım, anneme kavuştum' demedi de kuzey de kuzey diye tutturdu. çirkinliği basitliği yine ele alacak diye korkuyordum ki son bir iki bölümdür sempatimi kazanmış olan zeynep çok doğru bir hamle yaparak sempatimi hoşlantıya döndürdü. böyle geçişli senaryoları çok severim ben. kuzey güney'in ikinci sezonunda böyle karmaşık yapılı sahneler olmamıştı(özellikle zeynep açısından). zeynep'in sadece ucuz ve aptal bir kötü kadın olması saçmalık ötesiydi çünkü. bizim yerli diziler olarak en büyük problemimiz esas kız ve esas oğlanın aşkına yoğunlaşmak olduğundan dizinin diğer genç karakterleri bu 'büyük' aşkın üçüncü dördüncü kişi bileşenleri haline geliyor. bağımsız bir başka ilişki olsun çok isterdim kuzey güneyde ama olmadı....




sinaner team'in tekrar bir araya geldiği ve aslında pek haz etmememe rağmen sırf  şişirilen kuzey karakterine karşı tuttuğum güney'in çöküşünü içeren sahnelerin zevkini anlatamam. işte bu ya! bütün varoşları hayatlarından temizledikten sonra eski elit günlerine dönecekleri için sinanerler adına çok seviniyorum. burak çatalcalı ile barış'ın venüs'ün yardımıyla(nasıl ikna etti burak çatalcalıyı bilmiyorum ama venüs ilk kez işe yaradı) anlaşmasıyla sevgili asalet büstü barış'ın hapse girme ihtimalide ortadan kalktığı için burak çatalcalı finale doğru, çıktığı ilk bölümlerdeki gibi sevgimi kazandı. umarım burak çatalcalı zenginler dünyasının içilen en önemli antlarından biri olan 'birbirimize kötülükler yapsak da ultra ikiyüzlü olduğumuz için hiç bir şey olmamış gibi davranmalıyız' sözünü unutmaz da finalde barış'ı ele vermez. mutlu bir aile olarak hayatlarına devam etmelerini çok istiyorum çünkü. sevgili blair waldorf'un meşhur bir sözü vardır serenaya söylediği 'arada sırada birbirimizden nefret etmemiz aile olduğumuzu gösterir' diye işte tam o hesap. ve banu seni çok seviyorum. her şekilde mükemmelsin. otele giriş sahnesinin yüksekliğinden giydiğin o topuklu çizmeleri bile affettim bebek. melda yalgın'a o attığın bakışların çok iyiydi. artık can bey ile saadet günlerinizi bekliyorum. ve barış, venüs'e dön ya da dönme beni ilgilendirmez ama yeter ki bir daha klasını bozma. ve ebru hanım başımızın tacısın.
bu arada deniz lütfen gitme seni çok seviyoruz.

şimdi olacaklar ise güney'in simay'ın peşine düşmesi ve olayların gelişmesi. bu ilişkinin kalıcı şeylere sebep olacağını düşünüyorum yoksa son bölümlere kalmazdı. hadi bakalım bekleyip göreceğiz.

1 yorum:

  1. Sinanerlerin toplanıp Güney'e acı haberi verdikleri sahnede Güney'in çocuk gibi polise söylerim? demesine değinmemişsin ahahahhaha

    YanıtlaSil