1 Mart 2013 Cuma

the talented mr.güney tekinoğlu




kuzey güney de tam bir güney tekinoğlu hortumu ilerliyor artık. kuzey fırtına gibi arsız ve dağınıksa, güney de hortum gibi önüne geleni içine katıyor, dağıtıyor. tabii bu da benim çok hoşuma gidiyor. madem akıllı uslu güney'i kötü yaptınız hakkını verin değil mi ama?

gülten hanım'ın foyasının ortaya çıkmasına çok sevindim. tamamen haklı haksız fark etmeden iyi-kötü diye ayrılan dizinin karakterlerinden sıkılmıştım çünkü. gülten hanım'ı da samiye destek verdiği kınıyorum. bir de nikah şahidi olmuş bak bak bak. handan hanım'ın nikaha gelmesi konusunda kararsızım. büyük ihtimalle ebru hanımdan aldığı gazla 'yıkılmadım ayaktayım' demeye geldi ama bilemedim. çok kaybetmiş bir izlenimde yaratabilir. bu arada aynur hanım'ın oğlu tam anlamıyla gıcık.
barış konusuna dönersek eğer orada da tam emin değilim. eskiden kuzey güney de bir şey olması için sindirmemiz gerekirdi. şimdi ise her şey o kadar çabuk oluyor ki olayın ağırlığını hissedemiyoruz. kuzey ile simay ilk ayrıldığında ben simay'ın barış ile olacağını düşünmüştüm. o zaman olsa bu olay beni mutlu edebilirdi. ancak şuan güney ile olacağı alt yapısı yapılıp barış ile olunca pek hoşuma gitmedi. hele barış'ın zarf olayını da düşünürsek. ne oldu yani güney-simay rafa mı kalktı? iptal mi? madem emin değilsiniz öyle bir fragman yapmayaydınız. simay, zengin ve kötü birinin metresi oldu yine ama güney'in değil barış'ın. iki kardeşin arasındaki tek kız cemre olsun diye mi yapıldı bu şimdi? bilmiyorum. güney-simay efsanevi olabilirdi. yine de belki ileride olur. bu arada ben bir kaç yazı önce simay'ın sinaner köşküne girmenin bir yolunu bulacağını söylemiştim değil mi? kapı aralandı ha ne dersiniz? ve bebeğim simay şantaj konusunda barış'a çektiği nutukla bu konularda ne kadar uzman olduğunu kanıtladı. 'birinin elinde sana karşı bir şey varsa hatıra diye saklamaz, zamanı geldiğinde kesin kullanır' dedi ya orada zevkten öldüm. bebişim benim ya kendi hayat felsefesini söyledi resmen.
melda yalgın-güney meselesine gelirsek eğer; şeytani iş kadınımızın sahalara geri döndüğüne çok sevindim. 'çok büyük bir arazi var, ucuza kapatmamız gerek' işte benim özlediğim melda yalgın. şimdi o çocuk yurdunu da oraya yapmak için kullanacaklar. hatta banu oradan bir kız çocuk bile evlat edinebilir. bu arada melda yalgın'ın gecelikle yatakta güney'i beklemesi çok arabesk üzgünüm. ne demek bu? eş dışarıda metres yatakta?
ve deniz çok karizma. kuzey, deniz'e aşık olsun da cemre kalsın ortada bok gibi. ucuz ucuz deniz'e taktı zaten şimdi de. valla barış çok haklı, cemre çok varoş çok. üstelikte bence artık dizilerde üçüncü kişiler yüzünden ayrılmalar ve herkesin sıra halinde esas kız ve esas oğlana aşık olması çok saçma. biraz başka aşk ilişkileri de görelim artık.




ve son olarak çok çok çok mutlu olmasını istediğim banucuğumun handan hanım'ın saçlarını kırptığı anlardan bahsetmek istiyorum. tek kelime ile muhteşemdi. çok zevk aldım. handan hanım'ın aynanın karşında ağlaması, banu'nun onun saçını zevkle kesmesi ve handan hanım'ın korkudan titremesi bölümün en iyi anlarıydı. bir de güney bir bakayım nasıl olmuş diyor. kesinlikle güney tekinoğlu mükemmel bir karakter oldu. anlamadığım şey ise banuyu handan hanım'ın saç modelini değiştirmesinin hemen ertesi günü nasıl saldılar? başkalarına da gülten hanımlık yapsın diye mi?
ve handan hanım'ın banuyu yıkarken kolunun ıslanması diyorum başka bir şey demiyorum. finito...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder