16 Mart 2013 Cumartesi

barış hakmen'in son yemeği



barış'ın son yemeği yani pardon, son halka arzı olan bu fotoğraftaki gizemli elin sahibi kim acaba? cevabı veriyorum: simay!
ve sinanerler bütün varoşları sinaner köşküne topladıktan sonra ikinci halka açılımını yaptılar. nasıl seviyorum nasıl bayılıyorum onlara belli değil. ebru sinaner, banu sinaner ve barış hakmen muhteşemler. damat güney paşayı da onlar kadar olmasa da seviyorum. melda yalgın daha önce de dediğim gibi bu dünyada kendisinden daha kötü insanlar olduğunu öğrendiği için hayal kırıklığına uğramış durumda. cemre ise kendisine tanınan şansı eline yüzüne bulaştırdı biliyorsunuz. bu yüzden onu artık officially sildim. burak çatalcalı karakterinin ise yalandan önemli yapılma çabalarını gözlerimi devirerek izliyorum. bu arada bu muhteşem kare için bütün kuzey güney ekibine teşekkürlerimi sunarım.
sinanerler'in basın mensupları karşısında gövde gösterisi sürerken şirkette de başka bir kutlama vardı. moda tasarımı okuyan ve sinaner holding bünyesinde fayans tasarımı yapan zeynep'in yönetim kurulunun başına geçmesi, dizideki tek deforme olmayan karakter fabulous can bey(bence sebebi fazla sahnesinin olmaması) ve sinaner holding'in 40 yaş üstü mensuplarıyla kutlandı. ancak zeynep kendi kutlamasına depresyon kazağıyla gelerek ruh halinin karanlığını bize kez daha gösterdi. gerçekten zeynep'in halka arz toplantılarında ne işi var?
melda yalgın-güney ayrılığı bu bölüm kelimelere de dökülerek miladını doldurdu. güney'in için de sırf 'güney, kuzey'i çok kıskanıyor' dedirtmek için bu ayrılık dolayısıyla handan hanım ile arasındaki konuşmayı yapması saçmaydı. ne kadar güzel her şey kuzey'in etrafında dönüyor. banucuğumun konuşulanları duyması ise yaralayıcıydı. ama tabii ki de banu, sinanerler'in en belirgin genetik özelliklerinden biri olan ikiyüzlülüğü doğuştan yapabildiği için(hatta sinanerler birbirlerine karşı bile böyleler, onlara hayran olmamak mümkün değil) hiç bir şey duymamış gibi davranabildi.



ebru sinaner iki bölümdür smackdown yapıp duruyor çok hoşuma gidiyor. geçen bölüm melda yalgın, bu bölümde cemre ve kuzey. kuzey'e cemre için kız arkadaşın dedi ya mükemmeldi. gerizekalı kuzey sana bu kelime içinde bile tahammül edemiyor aptal cemre. ya 5 sezon sonra yapacağınız ilk gecenizde üstüne kusarsa ne yapacaksın?
neyse ebru sinaner'in elinde gazeteyle çemkirmesi bana yaprak dökümünde nejla'nın kaynanası suzan hanım'ın elinde gazeteyle nejla'nın evini bastığı sahneyi hatırlattı. orada da nejla'nın ali sarper ile resmi gazetede çıkmıştı. ve mükemmel zevkli bir sahneydi. barışcığımında kapalı mekanda güneş gözlüğü takma sevdalısı olduğunu öğrenmemiz ona olan hayranlığımı ikiye katladı. tartışmasız en iyisi ise 'hah işte batman de geldi' idi.


hadi dedim bulaşmayayım, ama yapamadım. kuzey-şeref boks sahnesi tam bir fiyaskoydu. kuzey'in tek başına kum torbasını yumruklarken güzel dilimizde olmayan ses efektleri çıkarmasından başlayarak; şeref'in gelişi, dövüş sahneleri, jön asla dayak yemez kuralı, konuşmalar berbattı. şimdi bir yanda görkemli sinanerler bir yerde ise bu varoşlar. insan nasıl sinanerlerci olmaz ki? neyse konuşmalara gelirsek: hadi demet'in vicdanını rahatlatmak, ben elimden geleni yaptım demek için ilk bir kaç gün kuzey'in peşinden koşturması kabul edilebilir-bu kadar uzaması saçma da- daha bir kaç aydır tanıdığı kuzey için şeref'in bu kadar çabalaması. çok saçma. gerçi zaten şeref'in hasta kıza içi dışına çıksın diye pizza yedirmesi ve şiş boğazı asitten iyice yansın diye koca bardak kola içirmesinden mantıksız bir insan olduğunu anladık bu bölüm.


ve son sahne. artık cemre kına yakabilir. belanın etrafında döndü durdu dündü durdu sonunda götünü boklamayı başardı. tebrikler cemre, varoş kız tweetlerini hapishaneden atarsın artık. hiç cemre diye üzülmeyin. bu dizide gerçekten suçu işleyen asla hapse girmez. şimdi uzun uzun barış hakmen'i kim vurdu muhabbeti de yapmasınlar. yazımın başında da yazdım cevap simay. hatta ben bunu simay ile barış'ın ilk yattığı bölümle ilgili yazımda da yazmıştım. şimdi olay şöyle vuku buldu: hatırlarsanız simay önce barış'a gelmeyeceğim dedi. sonra işte barış ile cemre telefonda konuştu filan. bu sırada simay sarhoş oldu o batakhanede. sonrasında barış ile bir daha konuştular ve simay köşke gelmeye karar verdi ama bize bunları göstermediler. bizim gördüğümüz sahnelerde simay, barış'ı aradığında barış telefonu açmadı. pencereden bakıp odadan çıktı. onu arka kapıdan almaya gitti çünkü ilk konuştukları gibi. neyse o sırada yine barış bir şeyler dedi simay'a büyük ihtimalle ama bunlar yattılar filan(çünkü barış son sahnede yerde yatarken bornozlaydı). sonra cemre geldi. barış, simay'ı sakladı bir yere. güvenliğin dediği gibi cemre ile barış şiddetli bir kavgaya başladılar. barış sinirle cemreye vurdu(cemreye barış vurdu diyorum çünkü ağzı kanıyordu, simay vurmuş olsaydı arkadan yaralanırdı çünkü simay'ı görmemesi gerek cemrenin) cemre yere düşüp sersemledi, bayıldı filan. sonra simay, barış'a şömine maşasıyla vurdu ve kaçtı. cemre ise uyanınca genel olarak bayılan insanların yaptığı gibi(!) önce eline en yakınındaki şey aldı ve sonra onu kucakladı? ya gerçekten sırf parmak izi olsun diye cemreye onu kucaklattırdınız ya helal olsun. eminim kuzey güney'i izleyen azınlığın çoğunluğu gülmüştür o sahnede. ne yaptın be cemre az biraz geri kafalıydın, senden umudu kesmiştim ama bu kadarını ben bile beklemezdim. simay'ın barış'a bir şey yapıp suçun cemreye kalacağını tahmin etmiştim ama bir umut dizinin eski haline döneceğini düşünüp cemre'nin gerçekten bir suç işlemesini istiyordum gizli gizli.
umarım barış'ın kafasına kim vurduyu ferhat'ı kim vurduya döndürmezler. simay ile güney de bu olayla birleşecek şimdi. işte benim zamanım başlıyor canlarım, zaten ikisininde birbirlerine ihtiyaçları var şuan. son olarak ise barış'ın öldüğünü düşünmüyorum. daha burak çatalcalı'nın arabasını bozması ortaya çıkmadan ölemez barış, onun cezasını çekmesi lazım. ibret hikayelerinde hep böyle olur çünkü. koma filan düşünüyorum bir kaç bölüm. sonra da konuşmaz cemre hapiste kalsın diye herhalde. yani yine başa döndük. suçsuz olduğu halde biri içeride. ne kadar ilginç değil mi?
PS: sami'nin cemre ve kuzey'i desteklemesi saçmalık ötesi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder