7 Kasım 2012 Çarşamba

rapunzel kıskanır seni chuckie



karar verdim gossip girl final yapana kadar her bölüm için yazacağım. bu bölümle ilgili anektodlarıma geçmeden önce gossip girl ne kadar sıkıcı ne kadar geçmişin aynı bölümler yaparsa yapsın ben genel olarak bu diziyi bir dost gibi gördüğümü fark ettim. gerekirse yeni bölüm diye ilk bölümün aynısını çekip koysunlar ya da bart bass'i oynayan tır suratlı adam artık dorotayı oynamaya başlasın yine izlerim yine izlerim. ben onları özlüyorum yokluklarında, bitince ne yapacağımı da bilmiyorum.
şimdi başlığımızın anlamına gelirsek chuck'ın saçlarına bayıldım. bu set arası fotosunu iyice görün diye koydum. ayrıca chuck'ı tekrar papyonlar içinde görmek çok güzel. üstelik uzun zamandır tercih etmediği mor rengi bir papyonla. chuck, ikinci sezonda babasının yalandan ölümünden sonra babasına inat mor giydiğini söylemişti. şu aralarda babasının kuyusunu kazdığını düşünürsek neden moru tekrar tercih ettiğini anlarız.



sage'e karşı ne hissedeceğimi buldum. ona karşı bir şey hissetmiyordum. ama demiştim ki bizimkilerle uğraşırsa oklarımı ona yönlendiririm diye. ve öyle oldu. saçma saçma sebepsiz kötülüklerden hiç haz etmem bilirsiniz. ama serena ve blair'in kavga sahneleri bile tatlı. ivy'nin bu kadar kötü olmasını bir senaryo hatası olarak kabul ediyorum. bunun dışında nelly zaten ikinci sezon finalinde mezuniyet balosunda dan'i öpmeye çalışmıştı. ona karşı hisleri olması bir sürpriz değildi yani. dan ve nate desen roomielikleri çok kısa sürdü. dan bilmiyorum biraz eskisi gibi değil. ivy onun hakkında çok güzel bir çıkarım yaptı. nate-sage ilişkisi, serena-steven ilişkisi(steven biraz şekilsiz bir vücuda sahip değil mi sizce de?), chuck'ın oidipus kompleksi hiç umrumda değil.
bu arada artık bir şeyi itiraf edebilirim: chuck ve blair'i ayrı ayrı canım kadar sevsem de birlikte onları sevmediğime karar verdim. daha doğrusu eskisi kadar tat alamıyorum onların ilişkisinden. hep aynı şey hep aynı şey. bir hareketlilik yok. yalnız bu kesinlikle dan-blair ilişkisini savunduğum anlamına gelmesin. zira bu ilişkiden çok umutluydum ama olmadı, beni tatmin etmedi o olayda.
final sezonunda jenny'nin kötücül mankeni agnesta olacakmış. hatta nate ile olacağı söyleniyor. hatırlarsanız jenny'nin agnes ile kapanmamış bir hesabı var. jenny de finaldeyse agnes'ın elinden nate'i alsa ve nate ile jenny olsa ne güzel olur değil mi? jenny zaten nate'e aşık. nate içinse pek kim olduğu fark etmiyor serena'nın üçüncü sezondaki hali gibi seni seviyorum diyene aşık oluyor kız suratlı, bebek mavi gözlü dev.
neyse kısa oldu ama durum bu. bölüm konsepti olarak moda, dizinin yıllardır ekmeğini yediği sektöre bir selam niteliğindeydi -blair'in tasarladığı kıyafetler çok bet bu arada-. bu arada neden eleanor waldorf ölmüş gibi davranıyorlar anlamadım? resmine zoomlamalar filan? umarım hayattadır gerçi gollum'un evrim sürecindeki basamaklarından biri olan o adamla kim evli olsa çoktan ölmüştü. şuan çok utandım ben cyrus rose'u severim aslında.
bakalım önümüzdeki bölümler nasıl olacak? bu arada serinin finali iki saatlik bir yayınla karşımızda olacak, meraklılarına..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder