22 Kasım 2012 Perşembe

kuzey tekinoğlu nasıl Viktor Navorski oldu?




tom hanks'in terminal filmini izleyenler bilir, tom hanks yani viktor navorski hava alanında sıkışıp kalmıştır. kuzey güney de bu bölüm hava alanı konseptinde karşımızdaydı. kuzey'in hava alanına gidişi bile o kadar uzun sürdü ki sakalları uzadı. bölümlerde konsept belirlenmesi olayını çok severim. 50.bölüm için de çok hoş bir temaydı. geçen bölüm hakkında bana söylediklerimi bütün cephelerde yutturdu kuzey güney. ama ben bunun için mutluyum çünkü çok iyi bir bölüm izledik.

CEMRE'NİN BERLİNDE DIMDIZLAK KALMASINA RAMAK KALA



bir an cemre yapayalnız berlinlere gidecek diye yüreğim hop hop etti. birbirlerini bulup kavuşamamalarına ise çok sevindim. kuzey mantıklı şeylerle karşımızdaydı bu bölüm. üstelik geçen bölüm kuzey, güney'e küfrettikçe içimde kabaran güney sevgisi, kuzey'in güney kendisine borçlu olsun diye hapse girdiğini itiraf etmesiyle söndü. yeniden kuzeyci oldum. kuzey'in yurt dışına çıkma olayının imkansız olduğunu söylemiştim geçen yazımda ki senaristlerde bunu bize bu bölüm gösterdiler. ve yine mükemmel tahmin yeteneğim sayesinde taa sezon başında demet ile şeref arasında bir şeyler olacağını anlamış ve sizinle paylaşmıştım. artık bu bölümden sonra bu konuda hepimiz hem fikiriz değil mi? şu taksici ise baya iyiydi, oturduğumuz yerde güldürdü kerata.


AVA GİDEN AVLANIR




geçen bölüm zeynep, simay'ı arayınca iş birliği falan yapacaklar diye ödüm koptu. ama simay o gerzeğe ağzının payını verdi. onu bin beter etti. ya sen kendini ferhunde mi zannediyorsun zeynep? insanları yönlendirebileceğini mi zannediyorsun? üstelik karşında simay gibi bir efsane varken. valla yüzümü kara çıkarmadın simay. her şey bittikten sonra boşan kuzeyden de senle ben nikahı basalım. ha düğünde olur benim ilk evliliğim olacak. bir düğün hevesim var, seninde ikinci düğüne hayır diyeceğini sanmıyorum.


GELİN KISMETİYLE GELİRMİŞ





sinaner cephesinde ise cemre'nin evliliği uğurlu gelmiş, banu hamile kalmıştır. yalnız son bir kaç bölümdür içimde büyüyen banu sevgisi yüzünden güney'in bebekleri olacağına sevinmemesi beni ondan soğutmuştur. geçen bölüm sempatimi kazanmıştı halbuki güneyciğim. bebek haberi karşısında köşke yamanmak için hiç bir fırsatı kaçırmayan handan hanımın 'ona ben koklaya koklaya bakacağım' bık bıkları gözümden kaçmadı. bir de ebru hanıma sarıldı ama ebru sinanerciğim ona sarılmadı ya orada koptum. ama bana ilginç gelen ebru sinaner'in bu bölüm çok iyi olmasıydı. bebek haberine bile sevindi ki ben onun sevinmek gibi duyguları olduğunu bilmiyordum. o sadece birilerine kötülük yaptığında zafer ifadesi takınırdı. barışçığım desen yürekleri dağladı. gülten hanımın hayriye hanımı geçen boşboğazlığı sayesinde cemre'nin peşine düşmüştü ki vazgeçti(sözünü ettiğim hayriye hanımın boşboğazlığı leyla, nazmi ile nişanlıyken ferhunde'nin çantacısı gülşen'e nazmi'nin doktorluğu ile hava atmak isterken nazmi'nin adres bilgilerini vererek ferhunde'nin ona ulaşmasını sağlamış, leyla'nın geleceğini batırmıştır). koskoca barış hakmen böyle varoş varoş şeylerle uğraşır mı zaten ya. bir de cemre'nin teknede söylediklerinin sebebinin kuzey olduğunu anlayınca cemreyi de anladı, klasını konuşturdu ve onu serbest bıraktı. ama cemre benim dizilerde en çok sevdiğim şey olan KOCASINA DÖNME eylemini gerçekleşti. barış ile ikisinin iyi bir ikili olduğunu düşünüyorum üstelik ben. ve cemre artık cemre hakmen olduğunu kabul etti. birlikte aile yemeği de yediler. hepsini ziyagil tarzı aynı masada gördüm ya tamam bana karada ölüm yok. bu arada mahallenin yarısı sinaner köşkünde ha-cemre, güney, handan hanım-. yakında ebru sinaner de hüssükle evlenirse hiç şaşırmam.

50.bölüm olmasının hakkını veren kuzey güney, cemre-kuzey gerilimini açısından doyurucu bir bölümle karşımıza çıktı. ama bölümün yıldızları zeynep'i alev alev yakan simay ve cemreyi serbest bırakması ile asaletini gösteren barış hakmendi. ikisininde evimin ferdi olmasını istiyorum. barış paris'e filan götürür, sınırsız alışveriş yapsam gıkı çıkmaz. simay desen türk kahvesi yapmayı biliyor üstelik onunla aynı evde olunca herkesin ne yaptığını öğreniyorsun, çünkü simay her şeyi bilir, duyar ve görür. bir de gülten hanım ev arkadaşım olsun isterdim. onunla da kahvaltıda müge anlı izleyip, simay'ın yaptığı kahveleri içerken bugün ne giysem'e bakıp akşam yemeğinde de esra erol izlerdik. bu sırada barışta sinaner holding'e gidip geleceğimizi güney'e kaptırmamak için sahte imzalarla bütün hisseleri ele geçirir filan. aslında ebru sinaner, cemre ve kuzey de favorilerimden biliyorsunuz. ama onlarla yaşanmaz. evde ebru sinaner varken her an öldürülme tehlikesiyle, kuzey'in ise çat çut lan man ları ve sürekli takındığı sinirli surat ifadesi ile kendi evimde diken üstünde oturmak istemem. cemreyi istemememin sebebi ise onu düşündüğümden. hazır köşke yerleşmişken rahatını bozmak istemem-evet köşkte yaşamıyorum-. kızcağız biraz pırlantalar içine girsin bolluk sürsün (üçüncü kez ferhunde'den alıntı yapıyorum hadi hayırlısı).
neyse ben büyük bir keyifle izledim. artık bundan sonra kuzey güney bitse sinaner köşkü diye bir spin-off başlatsalar hiç üzülmem-ki köşk çok entrikalı olacak artık-. aşkım simay ise nasıl olsa oraya girmenin de bir yolunu bulur ondan da mahrum kalmam.
yazımı fark ettiğim bir şey ile bitirmek istiyorum. belki bunu daha önce başkaları fark etmiştir ama ben kimseden duymadım. kuzey ile güney küçükken sami pisliğinin handan hanımı dövdüğü bir flashback var. orada kuzey artık babası annesini dövmesin diye cam bir şey kırıp güney'in alnına batırmış sonra da kendi çenesine batırmıştı (tartışmasız en iyi sahnelerdendi). sonra çocukları kan içinde görünce sami, gülten hanımı dövmeyi bırakmıştı. kuzey güney'in jeneriğinde ise en son kuzey güney yazısı gelince arkadan bir cam parçası gelip kuzey yazısını aşağıdan, güney yazısını ise yukarıdan kesiyordu. bilmiyorum tesadüf mü ama eğer o çocukluktan kalan kuzeyin çenesindeki ve güneyin alnındaki yaraya göndermeyse bravo diyorum ve jenerikteki o anı koyarak yazımı noktalıyorum.


1 yorum: