29 Eylül 2012 Cumartesi

perşembenin suçu ne?



geçtiğimiz perşembe iki yeni dizi aramıza katıldı. perşembe gününün eski sahibi fatmagülün suçu ne nin tahtına konmak isteyen bu iki diziyi de aynı pilot bölüm ilk yayınlanışından sonra bir daha yayınlandığı için izleyebildim.
öncelikle veda nın kötü olmadığını söylemeliyim. romanı okumadım ancak dizinin ortamı güzel. ev içinde dönen küçük entrikaları özlemişim açık söyleyeyim. saraylı hanım çok çok iyi hatta dizinin en iyisi. mehmet aslantuğ tabii ki iyi oyuncu ama hanımın çiftliğinde oyunculuk olarak hiç bir getirisi olmayan rolünden sonra burada da pek farklı bir şekilde çıkmadı karşımıza. yeğeni kemal rolündeki çocuğu sevdim. iyi oturmuş, güzelde yapıyor. mehmet aslantuğun karısı çok eksintili. galiba romanda da böyleymiş. pek fazla yıldızlarımın barışmadığı fahriye evcen ise role oturmuş gibi gözüküyor. burnu büyük ve dayanılmaz gıcıklığa sahip necla gibi değil ancak bazı tavırları çok mık mık pek ağlak. pilot gayet başarılıydı. bu evde gizli gizli başkalarının yaşaması olayını bölüm sonunda bitirdiklerine sevindim. yani absürt bir komedi tadında devam ederdi yoksa.





işte bu dizi hiç olmamış. ağır roman yeni dünya artık tat vermeyen temalar içeriyor. yok mahalleyi el birliği ile kurtarma filan, herkes nevi şahsına münhasır olma havalarında falan. ayrıca o baş role oturttuğunuz çocuk hiç olmamış. tutuk tutuk.. nesrin cavadzade tabii ki de ikinci kadın rolü ile şaşırtmadı. begüm birgören, esas kızlık için uygun ancak kariyer çizgisi özge özberk kadar sıradan. daha önceki dizilerinde esas kız olan özge özpirinççi ise neden burada ikinci plandaki ilişkiye düşmüş anlamadım, sanki yaşı geçti. onur saylak desen aynı okan yalabık gibi kariyerini yardımcı erkek oyunculuk pozisyonunda çizmeye karar vermiş gibi gözüküyor. perşembenin tanıdık yüzleri de yok değil ama. sumru yavrucuk iyi oyuncu olduğunu daha kaç kez kanıtlayacak merak ediyorum. o üstün körü ebe nine karakterini bile iyi oynuyordu, şimdi ayrıntıları fazla olan bir karakteri de başarmış. murat daltaban bu sefer iyilik sınırları içerisinde karşımıza çıkıyor. perşembeye ihanet etmeyen bu iki oyuncuyu da severim ben. ama sırf ağır roman adı yüzünden tutulacağı sanılması çok kötü.




suskunlar biraz temposu düşse de buna rağmen perşembenin en iyisi gibi gözüküyor şuan. yalnız o sonradan gelen kadın karakter nisana pek gerek yoktu. yine aynı senaryo oyunları işleniyor üstelik.



salı ve pazartesinden sonra perşembede akşamları iki dizi yayınlama safhasına geçti. ancak doksanlarda ki gibi günde iki dizi falan izleyeceğimiz yok. bu sadece gidecek dizilerin son çırpınışları, kanalların göz boyaması. yine tek akşam-tek dizi olayına döneceğiz bir kaç haftaya. bu diziler kapsamına girenlerden biri de  kötü yol. ayrıca tek çizgide ilerleyen senaryosu ve durağanlığı ile beni hayal kırıklığına uğratmış ve kendisini toparlamazsa öbür tarafı boylayacağının belirtilerini vermiştir.

fatmagülün suçu nem seni özlüyorum biliyor musun? boşluğun dolmadı çünkü. ya da ben zamanında sana kızdığım konuların bedelini ödüyorum. bu arada sosyolojik bir fatmagül yazısı yakında gelecek bekleyin..

23 Eylül 2012 Pazar

gossip girl final sezonu hakkında bir takım gossipler



biliyorsunuz ki gossip girl mini bir final sezonu ile 8 ekimde başlayacak. final sezonunun 10 bölüm olmasının en büyük sebebi artık oyuncuların dizinin bitmesini istemesi ancak kanalın ve yapım şirketinin dizinin oluşturduğu kitle bakımından sürdürme taraftarı olması ile bir ara yol bulması denilebilir. oluşturulan kitle derken reytinglerden bahsetmiyorum. dizinin izlenme oranları çok düşük ancak karakterleri ve onlara hayat veren oyuncuları ayrı ayrı fenomen oldukları için ve en önemli temsil ettiği alan olan moda dizinin yakasını bırakmadığı için oluşan kitleden bahsediyorum. gerçi gossip girl ilk başladığında karakterlerin tarzları ile modaya yön veriyordu ancak şimdi modanın belirlediği şeyleri giydiriyorlar karakterlere.

yukarıdaki fotoğrafta blair, georgina, chuck, nate ve dan'i birlikte görüyoruz. final sezonunun en büyük değişimlerinden birisi georgina sparks'ın artık regular olması. en son bıraktığımızda blair-chuck ikilisi tekrar bir araya gelmişti. ancak ben kendi kanaatim olarak bunun fazla süreceğini sanmıyorum. blair ve chuck büyük finalden önce birleştirildi yani finalde beraber olmayacaklar.


kayan yıldızımıza bakarsak eğer: serena, final sezon prömiyerinde, spoiler ve promolara göre birisiyle evleniyor. ancak gossip girlde hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını bildiğimiz için ben bunu pek olası görmedim. ama yanındaki adam gerçekten serena'nın sevgilisi. hatta serena'nın son düşmanı bu yeni avının kız kardeşi olacakmış. ve yine yine her yıl olduğu gibi bu sezonda blake lively'nin yine gossip girlden ayrılacağı dedikoduları dolaşıyor ortalıkta. bence sadece 10 bölüm sürecek final sezonundan ayrılmaz. ama belli mi olur evlendi filan gerçek hayatta bilinmez. serena'nın diziden ayrılacağı dedikodularını kafamda biraz gerçek kılan bazı açıklamaları var gerçi yapımcıların. bu son 10 bölüm içerisinde bir ana karakterin öleceğini açıkladılar ve dolaşan bir başka dedikodu da serena'nın dan den hamile olduğu konusunda. doğururken ölüp bebeğini blair ve dan'e bırakbilir mi acaba diyorum?
serena'nın gelinliğine bakarsak eğer çok beğendiğimi söyleyebilirim. eteğindeki renk geçişleri çok başarılı, üst kısmı da baya asil bir tarz olmuş.





final sezonunun en çetrefilli işi en sevdiğimiz sahtekar ivy dickens-tam bir dolandırıcı ismi- ile rufus'ın ilişkisi. ve biz daha bu ilişkiyi yeni sindirmişken ivy-william ilişkisinin kareleri ortaya çıktı. olması gereken bir şeydi bu kuşaklar arası crosslar. gossip girl gibi pembe dizi referanslı bir yapımda çoktan olmalıydı bence bu. ama tek isteğim ivy'i tamamen kötü bir karaktere döndürmesinler. ivy her zaman van der woodsenleri ailesi gibi seviyordu çünkü.




final sezonunda yine upper east side rutini olan çarpık ilişkilerinden birinin filizlendiğine ilişkin bir dedikodu var. dizinin en melek insanı ile en şeytan insanı bir arada. nate ve georgina 'nın beraber olduğuna dair dedikodular var. lola ya ne oldu çok merak ediyorum. belkide nate onun hamster ağzından bıkmıştır. aslında nate-georgina şaşılacak bir şey değil. kitap serisinde georgina, nate sayesinde tekrar geri dönüyordu.


gossip girl, aslında çok olay varmış gibi gözüken ancak bizi pekte şaşırtmayan bir 5.sezon yaptı. final sezonunun hem trajik hem de peri masalı tadında olacağı kulislerde konuşuluyor. bu 10 bölümcük sezonda bart bass ve jack bass yine olacak. bunun dışında poppy lifton ve nelly yuki geri dönüyorlarmış. nelly komedi ögesi olarak gelecek bu belli. ama poppy'i en son gördüğümüzde georgina peşine düşmüştü ve ondan aldığımız en son haber georgina'nın onu sınır dışı ettirdiğiydi. yani anladık ki poppy, georgina dan intikam almaya geliyor. başka bir dedikodu ise final sezonunun son 3 bölümünde vanessa abrams'ın tekrar regular olarak dahil olacağı hakkında. jenny humphrey'in de geri döneceğine ilişkin dedikodular var ancak jenny'i canlandıran taylor momsen oyunculuğu tamamen bıraktığı için bu nasıl olacak bilmiyorum. geleceklerine ilişkin bir söylenti yok ama ben şahsen sevdiğimiz karakterlerden olan carter baizen ve eric van der woodsen'i de final sezonunda görmek isterim.
diana payne biliyorsunuz nate'e gossip girl ile ilgili bir video yolladı. bu videoda gossip girl, erkek olarak görünüyordu. ancak yine gossip girl'ün hiçbir şey göründüğü gibi değildir politikası yüzünden bence erkek değil. ve ben gossip girl'ün ortaya çıkacağını pek düşünmüyorum. çıkmasın yani böyle daha iyi.
bakalım final sezonunda neler olacak 5 yıl izledik ilk 3 sezondan sonra çok durgunlaştı hele 4.sezon rezaletti, 5 te biraz toparladı ama 6 yı iyi hazırlamış olmalarını umut ediyorum.

20 Eylül 2012 Perşembe

tekinoğulları bir arada-the bitch is back



kuzey güney'in 42.bölümünü mutluluk çığlıkları ile bitirmeme sebep olanların tuttuğu altın olsun arkadaşlar. biliyorum kuzey, simayı konuşturmak için falan filan eve getirdi ama sonuçta aylar sonra simay o eve geri döndü mü döndü konu bitmiştir. böylece tüm aile bir araya geldi. simayın, tekinoğullarının evindeki maceraları part 2 çok eğlenceli olacak eminim.



bu arada belirtmem gerek ki ben cemre-kuzey ilişkisi arasındaki gelişmelere tam giremedim. beni etkilemiyorlar. galiba tek etkilendiğim cemre'nin asla vazgeçmemesi. böyle bık bık istersen hiç görmem filan dedi gerçi.. aman bilemedim ben ve istediğim tadı alamadım. güzel olan başka bir konuda tabii ki yine cemre ile ilgili. cemre telefonda kuzey için ağlarken barış ile güneyin onun için dövüşmesi eğlenceliydi. haa barış demişken barışın bu uzak adam tavırları nedir? valla gidici olduğuna daha çok inanmaya başladım. yüzüne bir nur filan inmiş. galiba sermaye arttırımında barış, burağa destek çıkacak. her annenin kızına koca olarak istediği iş adamlarından bahsediyoruz madem uzun zamandır değinmediğim candan da bahsedelim. canın fonksiyonu ona buna trip atmak galiba. sümer ise bütün gereksizliğinin yanında bence yaşadıkları yüzünden tercih değiştirmiş. bir kadın havalarında mimikleri, hareketleri filan.



zeynep paçozuna ne oluyor ne ya? kendi kendine bir bilenmeler, sinaner holdinge iş başvuruları yapmalar.. sen kimsin ki-cemrenin o özel vurgusu ile söylediğini düşünün-GERİ ZEKALI! ya olay hiç bir zaman sen değildin ki zaten. cemre ve kuzeyin birlikte olmamasının sebebi güneydi hep. yok birde sordum onlara filan diyor. ayrıca tek derdinin kuzeyin onu arada yoklaması olduğunu da ama cemreyi asla affetmeyeceğim dediğinden anladık yani. hiç şimdi gururlu kız ayaklarına girme paçavra seni. burak çatalcalı ile nasıl halvet olacağı da belli oldu. ama bu kızın kıyafetleri değişmiş. eskiden gerçek anlamda çok kötü giyiniyordu. şimdi ise toparlamış. saçını da venüs topuzu yapmış fena olmamış. demet desen sanki zeynep kendi başına konuşmasın diye var gibi. yakında cemre ve zeynep arasında lafta taşır o.



kuzeyin sahnelerinin önemli bir kısmını kaplayan alinin, ölümünden sonra zaten jenerikte de alinin yerini alan şeref komiser bu boşluğu da başarı ile dolduruyor. kuzey ile sahnelerinde ben çok eğleniyorum. tam oturmuş adam rolüne. kesin bu simayın tekinoğullarında kalma fikride onun. haa ben birde demete kısmet buldum. şeref komiser-demet ilişkisi yakındır ben söyleyeyim. dizide ayakta kalmaları için birileri ile yatmaları gerek sonuçta ve bence ikisi birbiri için çok uygun. bu arada kuzeyin yeni tarzı hakkında ne düşünüyorsunuz? geçen sezon üstünden çıkarmadığı deri ceketleri de iyiydi bence ama bu blazer havaları da yakışmış. suskunlardaki ecevitin tarzına ulaşamadı ama blazer konusunda.

teknik sıkıntılara gelirsek: bu bölüm pek rahatsız olmadım ben. galiba gözümüz alıştı. ee insan olarak her şeye alışır duruma geldik. ancak dizinin eski renkleri geri gelmiş. karakterleri tanımakta zorluk çekmiyorum artık.
kuzey güney iyi bir bölümle karşımızdaydı. simayın handan hanımı itekleyip kaçtıktan 17 bölüm sonra eve geri dönüşü beni dünyanın en mutlu insanı yaptı. simayın geri dönmesi sanki eski evlilik yarışmalarındaki elenen gelin adaylarının oylama ile geri dönmesi gibiydi. zaten bu olaya da 'geri dönmeler' denirdi. ferhat ile ilgili o japon geyşa bile beni güldürmedi artık fişinin çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. güney ile banu yine sıkıcıydı. cemre için eh işte bir bölümdü. kuzey ve şeref komiser ise çok iyiydi.
sönük geçen sezon prömiyerinin ardından ben kıvama gelindiğini düşünüyorum. önümüzdeki bölümler güzel olacak eminim.

15 Eylül 2012 Cumartesi

bu şehirde bütün kayıplar birbirini bulmuş



2000li yıllarla bir kaosa dönen dizi sektörümüz önce ay yapımın getirdiği senaryo şablonu anlayışı ile biraz toparlanmış şimdi de yavaş yavaş alternatif senaryoları televizyona getirmeye başlamıştır. geçen sezon suskunlar ve uçurum ile başlayan bu akım bu sezonda kayıp şehir, şubat ve krem (bu dizinin adını duyunca arkanıza bakmadan kaçın, çok bet) gibi yapımlarla karşımıza çıkıyor.

bu postta kayıp şehir'i pilot bölümü ile inceleyeceğiz. 2012-2013 sezonu ile ilgili genel yazımda bu dizinin iyi olacağını söylemiştim. gerçekten iyi olmuş. klişeleşmemiş karakterleri ile aynı şeyleri izlediği hissi uyandırmıyor insanda.

gökçe bahadırın antitezi bir karakteri yok ve bu bir eksiklik demiştim dizi başlamadan. ancak izleyince insan görüyor ki zaten öyle bir duruma gerekte yok. gökçe bahadır, aysel rolü ile doldurmuş zaten ortamı. lokomotif karakter rollerinden sonra tanrısal bir karakteri canlandırıyor. tavrı, küfrü, saçı ne kadar yakışmış anlatamam.
göçmen aileye gelirsek: bazı klişeler dışında-bilezik sahnesi, çalıştığı yerden yemek çalma- bütün fertler gayet ısınılan tipler. anne çok başarılı, dedeyi daha anlamadım ama umarım geri kafalı biri değildir. dedenin aysel ile iyi anlaşması daha iyi olur. büyük abi fena değil daha anlamadık onu. futbolcu çocuk efsanevi, baya tutacak o belli. şu kuru temizlemecide çalışan dublajlı eleman daha hikayeye giremedi, onunla ilgili pek bir şey belirmedi kafamda. en küçük tatlı, onun bir büyük boyu kesin apaçi olacak- ya bayıldım mahallede apaçilerin olmasına, çok iyi gözlem-, kız ise artık alıştığımız fakir ailelerin zengin olma heveslisi kızlarının etkisinden kurtulmuş bir karakter.
uğur polat zaten böyle yarı popülist yarı elitist dizilerin kadrolu elemanı. o hep vardır böyle dizilerde.
kuru temizlemecide ise çok çingen çamur bir kız ile safoş bir kız var. birde vamp bir patron? kızları anladım da o kadın neden vamp anlamadım.
senaryo tıkanıklığına gidebilecek noktalar var ancak ben böyle bir şey yaşanacağını sanmıyorum. klasik çizgide gidecek bir dizi değil bu. bölüm öyküleri elbet hazırdır.

cuma günü benim oyum kayıp şehirden yana. dila hanım kahvaltıda portakal suyu için ağaları ile aşırı yapay, şubat biraz garip sanırım son gibi etkiler bırakacak, adını feriha koydum-emirin yolu ise gider iyi bir öykü çizmişler ama kayıp şehir cumanın favorisi.
kayıp şehir iyi başladı. umarım dahada iyi olur.

14 Eylül 2012 Cuma

kuzey fırtınası beni es geçti


çok geciktim bu yazıyı yazmak için ama ne yapayım bir sürü işler güçler vardı. daha yeni oturuyorum sakin sakin. ama  eminim ki beni tatmin eden bir bölüm olsaydı ne yapar ne eder yazardım bir şeyler.
öncelikle teknik bazı sıkıntılarımı sunmalıyım. yeni ekibe alışamadım ben. gerek ev içindeki çekimlerin yerinin değişmesi gerek renkler biraz garip olmuş. zaten alıştığımız mekanlardaki kameraların yerleriyle oynayarak sanki bütün karakterlerin ikametgah değiştirdiği izlenimini yarattılar bende. renklerde, dram çekmeye alışkın hilal saral'ın kuzey güney'in alternatifliğine uyum sağlamak için karartılmış gibi. aksiyon sahneleri ise çok tırttı üzgünüm ama. aksiyon geriliminin KOVALAMACA ile sağlanması pek dahi bir fikir değil.
alinin ölümü ile ilgili acı sahnelerinden tam tatmin almadım. ali ile ilgili flashbackler pek yerinde değil özensizce serpiştirilmişti.
kuzey desen yine harikaydı. adam oyunculuğu kopardı arkadaşlar. ama film için çok zayıflamış. kuzeyin kaslarını da burak çatalcalıya vermişler galiba.
güney desen yine tırt tırt, saçma saçma bir bölüm öyküsü ile karşımızdaydı. yok banunun yaptığı cam çerçeve olayını unutamıyormuşmuş. ebru hanım ile iyi bir ikili olmuşlar ama.
cemre ise biraz geri planda bırakılmaya çalışılmış. yani onun eski karelerine göre çok geride kareler yazmışlar kıza. cemre-kuzey-zeynep üçgeni için ise sözde çözümlere gidilmiş. zeynep aranızda olmayacağım filan dedi ya bu beni hiç tatmin etmedi. böyle yüce şeyler o kıza yakışmıyor. sonra kuzey aşkını itiraf etti cemreye. ama buda bir garipti. çünkü sanki boşaydı. ben kuzeyin ölüme gideceğini düşünmüyorum ki-kuzey tabii ki ölmeyecek, yoksa ölecekte dizinin adı kuzey güney cemrenin yolu mu olacak?-.  o arabadan kesin komiser şeref çıkacak. öyle hissediyorum. ya da yine şeref çıkacak kuzeyle birlikte ferhatı bekleyecekler birlikte binecekler tepesine baykuşun. birde o zeynep kime trip atıyor arkadaş? ne gudubet ne nemrutsun sen? cemre-barış ilişkisine gelirsek eğer: nette de dolaşıyor bu haberler. barış, cemreye saldıracak cemre onu öldürecek diye. bende böyle düşünmüştüm açık konuşayım. ama öldüreceğini sanmıyorum. sakat makat kalırdı barış kesin. ancak senaristler bazı şeyler tahmin edildi mi yön değiştiriyorlar bu yüzden cemre ve barış birbirlerine bir şey yapmaya bilirler.
ferhatın ise tam olarak delirdiğine eminiz değil mi? yok sümere sen seçilmişsin filan? neyin kafasındasın manyak cüce? iyice uzadı bu ferhat olayı. yok sümer yok macit mi ne büyük patronlar.. bir an önce senaryonun gereksiz elemanları senaryodan atılsın. ancak atılacak gibi. çünkü kuzeyin alinin mezarına hiç gitmediği söylendi. büyük ihtimalle intikamını aldıktan sonra gidecek. e netede çok saygısız bir şekilde o mezarlık ziyaretinin fotoğrafı düştüğüne göre bu yakınlarda ferhat go home. ama belkide intikamını alamadım diye gitmiştir.
simay ise yine yürekleri dağladı. ferhatın kuzeyi öldürdüğünü düşününce ne kadar üzüldü ne kadar ağladı bebeğim. ben ona kıyamam. sami cimcozuda bir de utanmadan benim soyadımı taşıyor filan dedi. kurtulamayacaksınız olum ondan daha güneyi ayartacak. simayın televizyonda fatmagülün suçu ne de mukomu izlemesi çok iyiydi ama. kendinin bir kaç level üstünü gördü bebeğim.
komiser şerefe gelirsek: yine klas yine klas. bir önceki dizide de çok müridi vardı burada olacak eminim. yalnız şeref adı biraz 'karizmatik bir isim olsun' özentisinde yavan kalmış. ters köşe bir isim daha iyi olurdu. madem adam kötü polis tadında bir iyi polis o zaman ona bir kötü ismi verilmeliydi. mesela suskunlarda kötü polisimize gurur adı verilmişti ya onun gibi bir şey işte.
ebeveynlere gelirsek: gülten hanım yine harikaydı, handan hanımdan istediğim tadı alamadım, ebru hanım kötülüğünden hiç bir şey kaybetmemiş(yani sevdik). sami bey ise kibarlaşmış mı ne? hiç olmamış o adama. bir ince ince hareketler filan.
bölüm çok ortada bitti. yani geçen sezonun uzantısı olaylar için bir ara bölümdü. hikayeye pek girilmemiş, giremedim. yönetmende karakterlerin belirli özelliklerini yansıtmada başarısız kalmış. mehmet ada öztekin bu ayrıntılara çok dikkat ediyordu. neyse belki de bir alışma süresidir. ha birde hilal saral yönetmenlik imzasını göstermek için bölüm sonlarda ana karakteri bir tarafa, kendi adını bir tarafa koydurur. burada da bunu es geçmemiş. kapanış jeneriğinde yine aynı durum söz konusu.
bütün bunlara rağmen kötü giden akışı kurtarmakta üstlerine olmayan senaristler bize kuzey güney için güzel günler gösterecek eminim. sezonun genel fragmanları bunun habercisi değil mi zaten? o zaman iyi anlamda diyoruz ki 'eyvah eyvah! bu kış çok sert geçecek belli oldu.' 

11 Eylül 2012 Salı

öyle bir ilahi adalet ki


öbgzki, üçüncü sezon prömiyeri ile hepimizi ağlatmıştı. şimdi ise bugün yayınlanan bölümü ile konuyu nasıl toparladığını kanıtlamıştır.
ikinci sezonda çok dağıtmış, çok saçmalamıştı. kenan çetin fiyaskosu iç bunaltıcıydı. o adam yüzünden yazı yazmak içimden gelmedi öbgzki hakkında. ikinci sezonun tek iyi yanı aylin-soner cephesindeki gelişmelerdi. birinci sezon başında akarsu ailesinin ana çocuğu berrin olarak planlanmış, mete ise olay adam olacaktı. ancak aylinciğimin ışığı o kadar parlaktı ki her zaman her yerde olduğu gibi ailenin kötü tohumu ön plana çıktı. ikinci sezon izlenmesinin tek sebebi de aylindi zaten.
yıllar geçmiş aylin ve ali kaptan ölmüştü. osman büyümüş, mete ıssız adam olmuş, berrin iyice betlemiş, carolin gençleşmiş!, cemile yaşlanmış, hasefe aynı kalmıştır. giden iki büyük reyting kaynağından sonra öbgzki de pek bir şey kalmamış olarak düşünebilirsiniz ama öyle değil.
öncelikle zamanında sonerin kardeşi muratın yaptığı bedduanın büyüklüğünden bahsetmek istiyorum. iki ay sonra ölecek dedikleri hastalıktan yıllar sonra bile ölmeyen murat, yine o hastalıktan değilde aylin ile sonerin düğünü dolayısı ile intihar etmişti hatırlarsanız. o pislik öyle çok ilenmiş ki önce aylinciğim öldü şimdi de osmanın aşık olduğu kız meteye aşık oldu. aylinin yıllar önce iki kardeşin arasına girmesi cemilenin ayağına böyle dolandı. yalnız ben bu yeni kızı sevdim. akarsu ailesine ortalığı karıştıracak bir gelin gerekiyordu. bu kızın abisi de okulda osmanların karşı karşıya olduğu tayfanın reyisi. ben kızın abisini de sevdim. eğlenceli bir tip. birde osmanın kankası var aydın diye nedense o çocuğun twitter fenomeni filan olduğunu düşünüyorum. tipi çok günümüzden.
neyse hakan-berrin-ahmet üçgenine gelirsek.. ahmet ve berrin çok itici bir çift olmuşlar. yazık kıyamam zehra masadan kalkarken boş tabağını filan götürüyor. berrin katı bir kadın olmuş. bir de zehraya gerçek babasının hakan olduğunu söylememişler. cemile de ahmette söyleyelim diyorlar, berrin söylemek istemiyor? geber emi gebeş karı. yaşadığın her şeyi hak ediyorsun. mutsuzluktan ölürsün umarım. hakan sende kurtul şu aşkından. O KADIN ÇOK GUDUBET. tek falson berrine aşık olmak valla.
soner ise kızını görmek istemiyor ya içimi baydı. o güzelim şeyin ne suçu var? hiç sevmem böyle şeyleri. bir kere çocuk her zaman daha önemlidir. ayrıca sen şimdi bık bık ağlıyorsun mağlıyorsun ama o dans hocasına aşık olacaksın biliyorum. o kadında çok bet birisi. berrin klanından. ama o yeni gelen liseli kız aylin tayfasından belli.
mete ise iyi olmuş. bu ali kaptan triplerini sevdim. meteyi pek ezik yapmışlardı ikinci sezon. saçma saçma işler peşindeydi. necatinin arabeskçi olması ise harika bir ayrıntıydı.
carolin ve ekrem tatlıoğlu ilişkisi sanki ikisine de senaryoda yer vermek için yapılmış gibi. ama sevdim ben. gerçi ben bu sezon cemile ile arası iyi bir carolin bekliyordum. yorgan gitti kavga bitti misali, yaşanılan acıların birleştirmesi misali. tamam carolin kötüde oda aileden unutmamak gerekir.
hasefe ana harika. neriman, kocası ve mesude yine aynı. öbgzki için onlar sadece birer tip.
ama ali kaptan ile ilgili ağlatan sahneler olmadı ona üzüldüm. onun ağırlığını hatırlatmaları gerek. aylinin mezar sahnesi iyiydi şimdi. hem biliyorsunuz aylinin mezar taşı bile berrinden daha çok reytinge sahip (berrine olan kinim bitmiyor).
ve cemile yeni avını gözüne kestirdi. şu arif, kırtasiyeci. evet cemile üçüncü kocayı alacak ben size söyleyeyim.
evet bence böyle. bu sezon daha iyi bir öbgzki izleyeceğiz. görünen o ki özlediğimiz öbgzki tadı üçüncü sezonunda geri döndü.

6 Eylül 2012 Perşembe

kuzey güney, seni beklerim öptüğün yerde




kuzey güney ve yeni sezonu ile ilgili bir şeyler yazmak için bütün fragmanların yayınlanmasını bekledim. dördü de yayınlandı ve gün brainstorming günü.
öncelikle ilk fragmandan bahsedeceğim. şahsen ilk kuzeyin hapiste olduğunu düşündüğüm an hayal kırıklığına uğramıştım. yine mi aynı safsata demiştim. ancak baktım cemrem hapiste, dedim şimdi kıvama geldik. esas kızlıktan tekrar baş role dönüşüdür bu cemrenin. tek bir temennim var umarım cemre, kuzeyin suçunu üstlenmiş ve ya iftiraya uğramış değildir. çünkü bu olay birinci sezonun konusuydu. kendimizi tekrar etmeyelim. cemre gerçekten bir suç işlemiş olsun. cemre hapiste mükemmel anlar geçirecek eminim. iyice karizmatik olacak benim bebeğim. kuzey ise biraz sanki pasifize edilmiş. eskisi kadar ana karakter kuzeyi göremedim ben. ki zaten onun ve güneyin baş kahraman olduğu fragmanlar olmadı. yani kadınlar senaryoyu ele geçirdi.



half etkileyiciliği olan ikinci fragman ise beni zevkten zevke soktu. handan hanımcığımdan böyle bir şey bekliyordum ben. sami andavalını üstünden silkelemiş, iyi olmuş. ben sinir olmuyorum bu kadına. kendi içinde gayet tutarlı ve nevi şahsına münhasır buluyorum. banunun yüzündeki 'ben hata yaptım' bakışı çok harikaydı. dur bakalım daha handan hanım sana sinir ilaçlarını veriyorum diye vitaminler verip iyice delirtecek. ebru hanım ise tek kelime ile mükemmeldi. ne kadar zayıflamış benim patroniçem. onun o küçümseyici gülümseyişini yerim ben.



işte bu fragmanda mükemmeldi. zengin hayattan o batakhaneye geçişi çok beğendim. simaycığımda senarist ablalarımızın sevdiği karakterlerden. bunu nereden anlıyorum peki? şimdi yol belli. onlar sevdikleri karakterlerine acı çektirirler. simayda git gide daha dibe giderek bu kontenjandan olduğunu kanıtlıyor. ayrıca güney olayı ne abi? eğer gerçekten birliktelerse -ki boş fason bir hissettirme olduğunu sanmıyorum- güneyi artık sevmeye karar verebilirim. bu arada fragmanlarda en çok sevindiğim şey ferhat çulsuzunun ortalarda olmaması. umarım sezon başında giderde bizde rahat rahat ana karakterleri izleriz. boşuna kuru gürültü olmaz.



illa bu zeynep denen kızı bir yerlere sıkıştıracaklar. galiba şimdi bunu bir de suçlu yaptılar. rolünü bitirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. aman umarım bu beceriksiz, cemrenin hapse girmesine sebep olmasında. şu surata bak, pis bir şey yaptığımı her türlü ifademle belli etmeye çalışıyorum, ucuz bir kötüyüm ve ayrıca karizmatik olsun diye beş tel olan saçımın ikisini önüme getirdim, ifadesi. olmadı bu kız olmadı. kaç bölüm geçti hala hikayenin içinde eğreti duruyor. bu fragmanla ilgili bir başka sıkıntım ise burak çatalcalıyı harcamışlar matmazel demek istiyorum. ne yani burak çatalcalı gibi bir kilit karakteri zeynep gibi bir ana karakterin en yakın arkadaşının en yakın arkadaşı statüsündeki bir karaktere mi kakaladınız? çok yanlış çok..

vee kuzey güneyin bu sezon ki bonusuna gelelim. erdoğan yaşaran gibi bir kulvarlar üstü karaktere can veren kaan taşaner, ekibe dahil oluyor. galiba bir polise hayat verecekmiş. zevkle ve merakla bekliyoruz.

kuzey güney, ben bıraktığın yerdeyim başla artık.

3 Eylül 2012 Pazartesi

yeni yayın dönemimiz hayırlı olsun




uzun süredir ortalıklarda değilim biliyorum. ama bu eylülün ilk hafta içi gününde yani yeni yayın döneminin başladığı ilk günde bazı fikirlerimi sizinle paylaşmam gerektiğini düşündüm.

yazımın başına kanal d nin bu sezon ki tanıtım fragmanının en güzel karesi cemremin sahnesini koyuyorum. bu sezon ki tanıtım fragmanı ise geçen seneki renkli hayat müzikalinden güzel ama evvelki seneki kareoke konseptinden iyi değildi.

yazın bir çok kayıp verdik. ama ben bunların tutmayacağını söylemiştim. ne annem uyurken esas lige kalabildi ne de ibret-i ailem.

öncelikle pazartesilerin iş bitiren polislerinin sezon prömiyerini iyi yaptıklarını söyleyebilirim. ancak arka sokaklarda biraz tempo düşmüş. nerede o eskiden bir bölüm içinde yüz olay çözen rıza babanın ekibi? şimdi teşkilat içinde filizlenen aşklar ve bizim polislerin çocuklarının teen komedi olayları hakim olmuş dizi geneline.

leyla ile mecnun da başlamış galiba ama onunla ilgilenmediğimi biliyorsunuz.

hayatımın rolü ise bence bir kaç haftaya bitecek. zaten anlatacak şeyleri yavaş yavaş kalmamaya başladı. hep aynı gergin olmaya çalışılan yakalanma hikayesi.

iffet pazartesiye alındı. ben neden ikinci sezonu çektiklerini anlamıyorum.

sultan ise gün değişikliğinde bakalım tutunacak mı? ki bence öbür tarafa gidecek.

esas yarın ağır toplardan biri öyle bir geçer zaman ki yeni dönemi ile başlıyor. birinci sezonun uzantısı ikinci sezonunda, kenan çetin gibi bir saçmalığı barındıran öyle bir geçer zaman ki reyting konusunda iki büyük fire verdi biliyorsunuz. ali kaptan ve aylin. metenin birinci sezondaki reytingi ikinci sezonda yoktu. sadece genç osmana yıkmamalılar bence metedeki potansiyeli yeniden kullanmalılar. berrinin ise tek reyting olayı hakan. ki inanıyorum ki bu sezon berrin, ahmeti bırakıp hakan ile olacak. sonere yeni bir aşk ilişkisi bulmuşlar. kızının dans hocası. bu kadını oynayanı biliyoruz. açıkçası başkası oynayamazdı. tam bir yan rol kadını mine tugay. ikinci idil fırat vakası. neyse cemile galiba bu sezon diziye yeni dahil olan sofistike arif karakteri ile olacak. hasefe ana yine senaristin jokeri olarak karşımızda. bir başka jokeri ise carolin. şimdi de hakanın üvey annesi olmuş. zehranın kafası epey karışacak-üvey anneannesi şimdi üvey babaannesi oldu-. ben bu sezon farklı bir carolin görmeyi umut ediyorum. artık durulan bir carolin. yine yılan ama bu sefer geçişli bir karakter olarak. ali kaptanı özleyen ve akarsu ailesine kötülükler yapmayan bir karakter olarak görmek istiyorum.

pis yedili devam eder. onu çok değişik taraflardan insanlar izliyor. karma bir izleyici kitlesi var.

uçurum kalır. senaryosunda köklü değişiklikler olacakmış. artık daha başka hayatları da uçurumun markajından izleyebileceğiz. o otel hikayesi kusturmaya başlamıştı ama ne yalan söyleyeyim güzel dizi. ademin gidişi ona bir şey kaybettirmez. star ışığı olmayan baş roller diziden ayrılsa da hiç bir şey olmaz çünkü.

muhteşem yüzyıl gider daha. kadrosunu güçlendirdi. pargalının reytinginde insanları dahil etti bünyesine. ozan güven, tuncel kurtiz. yalnız dillere destan mihrimah sultan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. pelin karahan? bu bir şaka mı? neyse zaten sevilen hikaye. izlenir.

kuzey güney ise şimdiden yayınlanan iki fragmanı ile beni meraklandırmaktadır. cemrem neden hapse düştü acaba? tahmin yürütmek istemiyorum aklıma sayısız şey geliyor. ama ben cemre karakterinin ağırlığı adına bu durumdan memnunum. düz çizgide gitmeyi sevmeyen senaristler derinden değişikliklerle hikayeyi iyice yükseltiyorlar. handan hanımın fragmanına ise bayıldım. artık hilal saral ve ekibinin yöneteceği kuzey güney fragmanlarında bile kadın hikayeleri ön planda.

evlerden biri bu iki rakibi karşısında tutunamayabilir. önce gün değişikline gidilir sonra gün değişikli lanetinden kurtulacak kadar şanslıysa kalır. şanssızsa gider ki ben kalmasını isterim.

suskunlar sezonu geçirir. zaten kendine güveni boş olmayan bir dizi. dizideki kadın popülasyonu azlığından taze kanda getirmişler hem.

peki kötü yol, fatmagülün boşluğunu doldurabilir mi? açık konuşayım kötü yol güzel dizi ancak birinci kulvarda yarışacak bir dizi değil. yine de ben izleneceğini düşünüyorum. hiç bir zaman ahım şahım olamayacak ama kemik bir kitle oluşturur kendisine.

kurtlar vadisi ise o saçma 10.yıl tanıtımı ile bu sezonda bir gazla devam eder. mezara kadar gider o.

hayat devam ediyor kalır. halkımız seviyor böyle şeyleri çünkü.

yalan dünya devam eder ancak bence avrupa yakası gibi olmaz. bu sezon bitebilir. ayrıca bir şey itiraf edeyim mi? ben şeycilerden nefret ediyorum 'ben eskiden bir tek avrupa yakasını izlerdim, şimdi de yalan dünyayı izliyorum' culardan.

adını feriha koydum-emirin yolu ise büyük ihtimal kalacak. ancak çok sağlam gelmeleri, emire iyi bir yol çizmeleri gerek. bir konuya dikkati çekmek istiyorum. buna başrol oyuncusunun diziden ayrılması olarak bakmayın. adını feriha koydum-emirin yolu aynı dizinin devamı değil bir spin off tur.

bir çocuk sevdim olmayacak. desenize sonunda o mıy mıy konuşmalardan kurtulduk.

eve düşen yıldırım nasıl oluyorsa barınabiliyor. onu bende çözemedim.

lale devri, yeşimin olacağı bir kaç bölümden sonra biter. kimse yüzüne bakmaz. ha yayından kalkmaz. fox kaldırmıyor çünkü dizilerini ama dizi gerçek anlamda biter.

umutsuz ev kadınları tam gaz devam. ona bir şey olmaz.

behzat ç. de var galiba bu sezon devam ediyor. hatta kısalmış süresi. oda devam eder. bizim elitistler peşini bırakır mı hiç?

yeni dizilere göz gezdirirsek eğer:

ustura kemal gider. neredeyse bir yıldır süren tanıtımlarının aksine televizyon ömrü o kadar bile sürmez.
karadayı başarılı olur. kenan imirzalıoğlunun olgunluk dönemi dizisi. ancak bergüzar korel olmaz. onu diziden çıkarmaları lazım. şahsen şuan izlemeden bile bir eksiklik yaratacağını düşünmüyorum.
dila hanımda erkan petekkaya faktörü var. tutma olasılığı yüksek. ancak her ne kadar kendisini sevsem de hatice şendil biraz tutuk. onun başarılı olması lazım.
veda olmaz. biraz sürer sonra biter. zannedersem türkan dizisinin kaderini paylaşır. ilk elemelerde gitmez de ikincisinde yayından kalkar. böyle idealist ve kahramanca şeyleri uzun süre kaldırabilen bir izleyici havuzumuz yok.
kayıp şehir tutabilir. ben güveniyorum hem diziye hem gökçe bahadıra. ancak bu dizide bence bir eksik var. burada gökçe bahadırla çatışma yaratacak denk bir kadın karakter yok. o yüzden biraz sıkıntı olur onun boşluğu aranır.
ağır roman-yeni dünya tabii ki tutmaz.
harem dizisinin ise kendi adına fazla rezil olmaması için üçüncü ya da dördüncü bölümde kaldırılmasını isterim.
huzur sokağı sezon içinde baya ekranda kalır. ancak bence bir süre sonra gider. çünkü eksiklikler var o dizide.
alev alev dizisi de fazla kalmaz. klasik hikaye: iki kardeş/iki sevgili crossu.
babalar ve oğulları sürebilir bilmiyorum. ama gide de bilir. onun için yorum yapasım gelmedi.
balkanlar1912 tutabilir de tutmaya bilir de. hazal kaya ve tuğçe kazazın ekrandaki boy farkının nasıl durduğuna bağlı tamamen.
cevdet bey ve oğulları çekilecekti ne oldu o iş? ece-melek ikilisi fazla kasarlarla dizi birinci kulvar dizilerinden olmaz. orhan pamukta kaldırıverir yayından. bu yüzden ece-melek ikilisinin kasmaması normal bir iş gibi bakmaları lazım. daha önceki başarılı dizilerine bakmaları gerek.

unuttuğum başka dizi var mı bilmiyorum ama bence bu sezon bizim devam eden dizilerimiz yeni gelenler için durum bu. ocak çıkartmasında ise daha profesyonel işlerin geleceğini düşünüyorum.