kurban bayramı sonrasında dizi sektörü kurbanları da ilk dalgadan nasibini aldı. şimdi size nedenleri ile bu kurbanları irdeleyeceğim.
babalar ve evlatlar sezonun iddialı yapımlarındandı. ancak artık tek başına tutmayan bir ana tema üzerine kuruluydu, ataerkillik. biraz bu konuda değişen değerlerimizin içinde oryantallik arıyoruz. sadece haba hübe adamlar ve bunların delikanlılık hikayeleri tutmuyor artık. üstelik bu dizide bence çok önemli bir eksiklikte jenerikte vardı. serdar gökhan ve olarak tanıtılmalı, fatma girik ise protogonist olarak tanıtılmalıydı. sonuçta o fatma girik anne rollerine geçti diye ağırlığı ezilmeyecek kadar önemli bir sanatçı.
erken biten bir başka iddialı yağım ise son yaz balkanlar. buradaki sorun ise karakter oyuncusu olan tardu flordun'un başrol statüsüne gelmesi. üstelik başrol olma yolunda ilerleyen hazal kaya'nın rolünün yayınlanan bölümlerde anlaşılmaması. eğer hazal kaya'nın rolünün işlevi anlaşılsaydı başarılı bir giriş yapabileceğini varsayabilirdik.
sultan, 6-7 sene önce yayınlansa o dönemi kasıp kavurun dizilerden olabilirdi. ama yaz dizileri ile ilgili yazdığım yazıda belirttiğim gibi sultan'ın hikayesi eski. yani bilindik senaryo oyunları, bilindik 'samimi gelen insan hikayeleri'. artık bu tat vermiyor. çok örneğini izledik çünkü.
kötü yol için durağan demiştim. gerçekten çok durağan. genel olarak dizide hiç bir şey olmuyor- oyunculukların muhteşemliği dışında tabii-. bu önemli bir sıkıntı. tamam daha bölüm hikayeli dizilere tam olarak hazır değiliz ama bu yavaşlığı da kaldıracak kadar bünyemizin içi geçmiş değil.
evlerden biri ise iyi başladı ama ben sonradan sonradan bu diziyi izlerken eksikliği fark ettim, star kumaşı eksikliği. bu dizide genel olarak bir star kumaşı eksikliği var. vamp anne ve iki erkek kardeşin göz dolduran oyunculuğu da bu tutukluğu üzerinden atamadı.
eve düşen yıldırımın zaten nasıl devam ettiğini anlamadığımı söylemiştim. biz amerika değiliz ki böyle butik dizi kıvamındakiler sektörde yer alsın.
şimdi önümüzdeki haftalarda ağır roman yeni dünya gider( sıcak değil, olmadı). onu büyük ihtimalle hayatımn rolü izler( bu tarz 'samimi' hikayeler artık samimi değil çünkü, profilimiz değişti. üstelik ben o amelia ve erkek kardeşini değil görmek seslerini bile duymaya tahammül edemiyorum). yeni yıla doğru ev içi laf taşımalarından başka bir şey olmayan veda gider. veda'nın daha önce yeni yılda gideceğini söylemiştim, bir de şimdi iclal aydın geliyormuş kesin kalkacak. ustura kemalde yeni yılda go home yankee. çünkü çok bet.
yayındaki dizilerin kurbanlarına gelirsek eğer. emir'in yolu, ismindeki adını feriha koydum kısmını kurban ederek spin-offluk evrimini tamamladı. eve düşen yıldırımdaki kızın güneş karakteri ile katılıp ceyda ateşin hande rolü ile geri dönmesiyle kan kazandı üstelik. fox dizilerini biliyorsunuz ki dizi setinde yangın çıkıp herkes ölse bile kaldırmıyor. yer gök aşktan birce akalayda ayrılacakmış. ama yer gök hala aşk haa bilin bunu(dizi başladığındaki aşk üçgenini oluşturan kimse oynamayacak dizide birce akalayın gidişiyle). lale devri ise bir kurban vermedi, kurban edildi serenay sarıkaya tarafından. valla yeşim öldükten sonra o diziyi bitmiş kabul edebiliriz. zira artık benim için hiç bir hükmü yok.
karadayı ise yayından kalkmaz ama kendine çeki düzen vermezse ay yapımın dizileri yayından kaldırmama bitirme politikası sayesinde bir sezonluk bir dizi olarak kalır. çünkü biz odalar içinde beyin fırtınası yapmaları sevmiyoruz.
muhteşem yüzyıl ise sezonlardır pargalı'nın kafasını uçuracak. ama kıyamıyor. dizinin taze kanları pelin karahan, mihrimah sultan için hiç mi hiç olmamış ancak şehzade mehmet için gürbey ileri tam olmuş.
kurban bayramından kavurmalarını yediğimiz diziler ve kendi içindekileri kavuranlar bu durumda. bakalım ikinci dalga noel-yeni yıl zamanı da tutturabilecek miyim, kimler gidecek?
29 Ekim 2012 Pazartesi
20 Ekim 2012 Cumartesi
serum niteliğinde bir gossip girl
MÜGE ANLI DA KAYIP AKRABASINI BULANLAR
sonunda bizi fazla bekletmeden kıvama geldi gossip girl. kıyafetler açısından da olaylar açısından da mükemmel bir bölümdü. özlediğim tatları aldım resmen.
gossip girlün en sevdiğim oyunlarından olan ana karakterlerin hayatlarına farklı yollardan giren insanların akraba çıkması, daha öncekilere selam niteliğinde bu bölümde de karşımızdaydı. sage'in steven'ın kızı olması çok iyiydi. ben serena'nın son düşmanının steven'ın kız kardeşi olacağını okumuştum hatta bunu sizinle paylaşmıştım. ama kızı olduğu için durum çok daha eğlenceli oldu şimdi. bu arada sage davetlerde kıyafet tarzı olarak vanessa'nın boşluğunu dolduruyor. renk seçiminden giydiklerinin tarzına en az vanessa paçozu kadar taşralı.
YENİ CONSTANCE STİLİ
bu arada constanceın kıyafet tarzı blair ve jennyden sonra baya değişmiş. blairciğim o muhteşem modern anneanne çizgileri ve jennynin edward scissorhands tarzı unutulmuş. biraz hippilik ve kot ceketin geri dönüşü görülüyor. blairin saç bantlarının yerini şapkalar almış. herhalde jennynin daha sonraki dönemlerin kraliçesi olmasından o kravatları kıyafetin üstüne takmalar hala constance duvarlarını yasa boğuyor.
QUEEN BEE GERİ DÖNDÜ
işte ya özlediğim tatlardan biri daha. blair ve mean girlsün çevirdiği entrikalara hasret kalmışım resmen. üstelik sonunda blair doğru düzgün bir şeyler giydi. 5.sezondan beri kızı penyeciden giydiriyorlar resmen. blairin soft anneanne tarzı daha da softlaşmış ve sokakta giyilebilir hale gelmiş. lisedeyken giydikleri sokakta giyilmeyecek kadar sofistikeydi ama giyiyordu bir tanem. üstelik yakışıyordu da cancağızıma. eski şaşalı kıyafetli günlerini bize hatırlattığı için çok iyi bir bölümdü.
OKUMAKLA ADAM OLUNMUYOR
ve nelly yuki. geri dönüşü muhteşem oldu. olgunlaşmış ama hala outsiderlığını üzerinden atamamış. madem o kadar yale mezunusun filan artık bizimkilerin arasına giremedim diye hayıflanma. başkalarını da kışkırtma. işte şimdi bir yerlere gelmiş blairi alt etmek istiyor. buradan ne çıkarabiliriz? bazı insanlar bazı şeyleri gerçekten hak etmezler, çünkü ellerine aldıklarından onu vermeyenlerden daha kötü insanlar olurlar. nelly yuki de ki durumda bu. ancak ben özlemişim onu final sezonunda görmek iyi geldi. haa bir de poppy lifton vardı. onun nasıl georgina'nın tuzaklarından kurtulduğuna bir açıklık getirilmedi. üstelik boş bir bölüm hikayesi için gelmiş. onun yerine blair'in karşı tasarımcısı duchess beaton olabilirdi. onun blairden intikam almak için daha çok sebebi var. pardon duchess dememeliydim, blairciğim sayesinde artık duchess değil. hatta bir beaton bile değil. ahah kadının adı yok. blair adını bir şey koysun.
GOSSIP GIRL HİPSTER'IN YOLU
her zaman oldukça eğlenceli bir ikili olan dan ve georgina gayet komikler bence. georgina ile nate de danin kitabı sayesinde yakınlaşacak belli oldu. bu arada georgina regular oldu ya, direk 'and michelle trachtenberg as georgina sparks' olarak girmiş jeneriğe vay be dedim. ben size dan hipster olacak dedim mi demedim mi? bakın şimdide hipsterların geniş yakalı tişörtlerden sonraki vazgeçilmezi kısa kollu gömlekle karşımıza çıkıyor. ancak burada bir hata yapmış. önemli bir ayrıntı onu hipsterlık yolundan ayırmış. eğer kısa kollu gömlek giyiyorsan dan, gömleğin kollarının dar olması gerek yoksa sınıfta kız öğrencilere sapıklık yapan öğretmenler gibi gözükürsün-ki ikisi de linç edilme sebebi-. georgina desen ne kadar sevsem de şu stradivarius kızı imajından kurtulamadı. ilk çıktığından beri resmen stradivarius kataloğundan giyiniyor. üstelik her sezon değişen bir kaç küçük ayrıntıya da uyum sağlıyor yani. ve bakamıyorum batik desenli kot ha georgina?
nate'in milf tutkusunun pedofiliye dönüştüğü, chuck'ın babasıyla ilgili problemlerinin ve amira'nın sıktığı, ivy-rufus ilişkisinin hiç ortalarda olmadığı bölümün mükemmel yanları ise blair'in entrikaları, serena'nın üvey anne oluşu ve dan-georgina diyaloglarıydı. ama ben çok eğlendim genel olarak. görsel ve entrikasal açıdan.
KAMU FONU
bunları paylaşmazsam öleceğim:
blair-chuck düğünü, ancak chuck düğünden sonra tutuklanıyormuş
serena-dan düğünü, danin yüzü çok bet ve serenanın dore gelinliği bana doreyi sevdirecek cinsten
jenny ve eric'in dönüşü-çok mutluyum-eğer serena ve dan'in düğünü için dönüyorlarsa jenny, serena'nın gelinliğini sabote etmek için altın sarısı giyinmiş. tam jennylik ve onu çok özledim.
kötü haber juliet sharp da finalde
vee boyu küçük etkisi büyük sürpriz blair ve chuck'ın oğlu
galiba bitmesine dayanamayacağım, ne olur bitme ufak tefek reytinglere kızıp bitme..
18 Ekim 2012 Perşembe
kuzey-güney savaşını barış kazandı
temposunu düşürmeyen kuzey güney, dün beni gerim gerim gerdi. her tarafım tutuldu. kuzey nikaha gelecek diye baygınlıklar geçirdim. bir de ferhat geri dönünce ha dedim kuzeyin peşinden ferhatta gelecek cemre, ferhatı nikahta öldürecek dedim. bu fikir çok mantıklı gelincede bari imzayı atsın öyle öldürsün diye dualar etmeye başladım.
sonunda ya şu kızın durağan hayatına bir yenilik geldi. valla gözüm açık giderdi barış ile evlenmeseydi. cemre'nin lisedeki kantine açma-poğaça getiren fırıncının ipsiz sapsız oğluna aşık olan ergen kız tribinden kurtulduğuna ve okulun sevilmeyen zengin çocuğu ile evlendiğine çok seviniyorum (golden boy diyemiyorum barış için, kuzey güney'in golden boyu can beydir. zaten niye hala kimse ona aşık değil anlamıyorum. bu arada bu sezon can bey'in saçını kim yapıyorsa bana da söylesinler. saçlarım konusunda bu ara problemlerim var, iyi gelebilir bana).
bence düğün olayında gülten hanım bir işler çevirdi. kuzeyin cemreyi telefonla aradığını biliyor ya, bir de sinanerler faktörü var. bence herkese yanlış yer söylediler. hüssükte sonradan geldi dikkat ederseniz. ona da şöyle böyle değişti dediler herhalde.
banu ve zeynep tırnaksızları nasıl git gide daha paçoz daha yerin dibine giriyorlar değil mi? bu çok hoşuma gidiyor. cemreyi kovmak için zevklenen banunun hevesi nasıl kursağında ama. güney bile sevindi onu kovamadıkları için.
veee sadece bu gelişmelerin olmadığı, güney-simay cephesinin açıldığı harika sahnelerde izledik 46.bölümde. çok iyiydi başka söze gerek yok. o kol düğmesi bunların arasındaki muhabbeti genişletecek eminim. aralarındaki kimya tutmuş, izlemesi güzeldi. handan hanımla ilgili söyleyeceklerimi bu kısma ayırdım. sami beye karşı tuttuğum handan hanımın sinaner köşkünden kovulacağı günü iple çekiyorum söyleyeyim. benim için kutsal bölge olan cemreye sataşmayı asla ve kata kabul etmem. handan hanımı yazımda güney ve simayın altına koymamın sebebi ise onun ettiklerini bulmasına simaycığımın sebep olacağını bilmem. güney-simay ilişkisi handan hanımı bitirecek bilin. handan hanımın en çok korktuğu şey simay çünkü.
bu arada son olarak cemre'nin gelinğinin harikalığından bahsetmek istiyorum. üst kısmı biraz chanel kokuyor. tek kelime ile elbisenin gövdesi müthiş. alt kısmı ise kısaydı biliyorsunuz. nikah için bence zaten kısa gelinlikler daha uygun. yalnız kafasındakini zeynep yaptığı için midir nedir bilmiyorum ama pek bet. böyle ucuz nikah şekerlerinin artıklarından yapılmış gibi. uğursuzluk getirecek diye çok korktum ama bütün kötü planları kendi ayağına dolanacak o mendaburun eminim.
kuzey güney bizi geren bir bölümle karşımızdaydı. esas kızımız cemrenin artık yeni bir hayata başlaması dizi içinde yeni bir döneme girdiğimizin habercisi. bize çıtası çok yüksek iki bölüm verdikleri içinde herkese teşekkürler. tam anlamıyla bir 'olaylar olaylar' dı. gerisinin gelmesi dileği ile.
16 Ekim 2012 Salı
nefesimizi tuttuk Berenge'i bekliyoruz
beren saat, revenge'in yerli versiyonu intikam için bu sezon ekranlarda olacak biliyorsunuz. doğrusu ben bu habere çok sevindim. 8 senedir berenciğimi ekranlarda görmeye alışkınım doğrusu. onsuz bir 2012-2013 sezonu düşünülemezdi.
açıkçası revenge ve beren saat birbirleri için çok iyi seçim. bihterden sonra fatmagül gibi bir karakteri oynaması gerekiyordu. farklı bir şey sunması lazımdı. üstelik bunu çok iyi başardı. şimdi tekrar iyi-kötü arası bir karakterle bu sefer farklı yönde ilerleyecek. senaryosunu berkun oya yazacakmış. berkun oya, bölüm hikayesi yazmakta usta bir senarist ve revenge'in pembe dizi havasını biraz dramaya çevireceğine inanıyorum. bu iyi haber. ancak yabancı dizilerden uyarlama dizilerimizin en büyük sıkıntısı olan tutukluk ve soğukluk olaylarını üzerilerinden atmaları gerek. bunun için revenge'in senaryo hatlarını bozmadan, biraz oryantal ve birazda o sevdiğimiz zenginlik temalarını işleyerek bize vermeleri gerek.
şimdi revenge'i izleyen biri olarak yerli uyarlaması için önemli şeyleri belirtmeliyim:
emily/amanda-victoria grayson ilişkisi
berenciğim emily karakterine can verecek. yani intikam peşindeki baş karakterimiz. ama gerçek adı amanda. babasının intikamını almak için grayson ailesine yakın olup oğulları ile filan nişanlanacak. emily'nin baş düşmanı anne grayson victoria. victoria, emily'nin babasına aşıkmış hatta. başka karışık durumlarda var ama şimdi spoiler olmasın. neyse bizim intikamın bu iki kadının arasındaki ilişkiyi git gelleri iyi yansıtması lazım. victoria karakterine oyuncu seçimi için ise karşımıza daha önce kötü karakter rollerinde olmayan biri lazım. eğer öyle olursa victoriaya ısınamayız. bizi şaşırtmalı oyuncu seçimi çünkü victoria çok kötü bir karakter. beren saat ile iyi uyum sağlayan, karşılıklı entrikaları zevkli olacak biri olmalı.
nolan ross kesme noktası
şimdi nolan, revengete hepimizin hastası olduğu bir karakter. emily ile ilişkisi git gelli. ancak ona hep yardımcı oluyor. üstelik nolan'ın cinsel tercihleri yerli uyarlamada nasıl yansıtılacak çok merak ediyorum. o kadar göze batmıyor revengete ama bizde patlama yaratabilir. tabii ki beren saat faktörü yüzünden aşırı kabul edilebilir bir durumda olabilir bu. ki bence bunu kullanmalılar. eskiden bir istanbul masalı ve kampüsistanda eşcinsellik işlenmişti. bence harcamasınlar bu durumu.
jönler
revengete iki tane jönümüz var diyebiliriz. graysonların oğlu daniel ile emily'nin amandaykenden çocukluk arkadaşı jack. daniel, bildiğimiz jön. yakışıklı, iş adamı ve zengin. biraz alkolle problemi var. jack ise sıkıcı şu entel amerikan jönlerinden. galiba mert fırat, daniel olacakmış. bu da yerli uyarlamasında danielın daha önemli olacağı anlamına gelir ki bu sevindirici. başarılı bir seçim olduğunu düşünüyorum. ama dizinin aslına bağlı kalmak için jack'i de ona yakın birisine oynatmaları gerek.
ashley dinamiği
şimdi ashley hem emily'nin en yakın arkadaşı hem de daniel'e aşık yani aralarında bir rekabet var. bu yüzden bu iki kadının temposu yüksek enerjisi de yerli versiyonda iyi sağlanmalı. emily'i beren saat oynayacağına göre onun karşısında ezilmeyecek biri oynamalı. ayrıca bize ashley'in o gizli sinsi tavırlarını hissettire bilmeli. çünkü bunlar gelecek olayların habercisi olması açısından ince ipuçları.
zaten beren saat gibi bir faktörün yanına bütün bunlarda eklenirse yemede yanında yat olur bu dizi ben söyleyeyim. bu arada yine önemli olan bazı görsel detaylar var. mekanlar ve kıyafet seçimi. sonuçta zengin dünyasının içinden bir hikaye olduğu için bize mekan olarak soğuk olmayan, özendirici yerler göstermeliler. karakterlerin ise giyim tarzlarının beren versiyonunda, revenge'e biraz sadık kalınarak oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. sonuçta bu birebir bir uyarlama olacak.
valla ocağa kadar nasıl sabredeceğiz bilmiyorum ama bu projeden umutluyum ben. önümüzdeki iki ay sağlam bir çalışma ve bölüm senaryolarının nasıl uyarlanacağı düşünülmeli ama. neyse, ne çok konuştum. şimdi size esas revenge'in ana karakterlerinin olduğu bir fotoğrafla veda edeceğim. kapaktaki fotoğrafta beren saat'in üzerinde kırmızı bir elbise var. aşağıdaki fotoğrafta ise revenge'in emilysinin kırmızı elbisesi var. hangisine daha çok yakışmış siz karar verin benim seçimimi sıkı takipçilerim iyi bilir. hadi bakalım, nefesimizi tuttuk intikam'ı bekliyoruz.
15 Ekim 2012 Pazartesi
sende benim gibi formundan düşmüşsün gossip girl
ya ben nasıl unuttum bunu yazmayı? http://www.bikotbitisort.com/ da ki bölüm kıyafetleri yazısından bahsedince bir arkadaşım aklıma geldi. bende aynı gossipçiğim gibi formumdan düşmüşüm. zira ben istediğim tadı alamadım, uzun süreden sonra upper east side'lı tanıdıkları görmek dışında.
dizinin en eğlenceli karesini kapağımız yaparak ilerlersek eğer açıkçası bu sezon prömiyerinde blair ve georgina'nın replikleri dışında eğlenceli bir şey yoktu. gossip girl ile ilgili daha önceki yazımda hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını söylemiştim. serena ve düğün hikayesi ile chuck-blair ilişkisi de gösterildiği gibi olmayarak beni şaşırtmadı. serena'nın yeni avında iş yok söyleyeyim. böyle bad boy havalarında biri lazım serenaya, rocker-fucker cinsinden. blair-chuck tamam bir efsane ve beraber mutlu olurlarsa efsane bitecek. o yüzden tez zamanda saçmalıklarını bıraksınlar kendilerine izin versinler ve ilişkilerine olan hayranlığım bitmesin. kaç kere denediniz mutlu olamıyorsunuz işte. bırakın böyle kalsın. ilişkiniz şöhretinin zirvesinde intihar eden genç ünlüler gibi olsun. son verin, sizi hep güzel hatırlayalım.
nate yine aynı sıkıcı nate. yeni kız hakkında nötrüm. onu sevmemem için bizimkilerle uğraşması gerek. sevmem ise söz konusu değil. outsiders olayına benimde bakış açım blairciğim gibi çünkü. chuck'ın ise iş olayları, babasını alt etmeye çalışması filan hiç umurumda değil. dan desen galiba büyük finalde bir tane siyah kemik gözlük takmaya başlayarak hipster olacak gibi. ebeveynler ise çok sıkıcıydı. lily-bart ilişkisi beni mutlu etse de zevkli değil. ivy ise bence gerçekten rufus'a aşık olacak. lola iticisi ise elitistlikten vazgeçip sonunda düzene teslim olmuş, dizilerde oynamaya başlamış. lola'nın aktivist yönünü düşünürsek kesin işler güçler de filan oynuyordur. blair ve chuck'ın yeni partnerlerine gelirsek eğer: jean-pierre, chuck'ı anımsattı birde sevdim ben bu çocuğu. amira için ise kararsızım. onda sanki juliet sharp gibi çok önemliymiş gibi lanse edilen ama aslında hiç önemli olmayacak bir hava var.
işte blair ve serena'nın bu sahnesi beklediğim bir sahneydi. dizimizin gerçek olayının chuck-blair-dan olmadığını, esas konunun her zaman serena-blair olduğunu hatırlattı bize. üstelik narrator'un bu sahnenin akabininde söyledikleri de çok doğruydu. blair'in en büyük aşkı ne chuck ne dan. onun en hastalıklı ilişkisi serena.
çok orta karar bir prömiyerden sonra ikinci sezonun ve üçüncü sezonun ikinci yarıları gibi hareketli bölümlerin olduğu bir final sezonu bekliyorum söyleyeyim. beklentilerimi boşa çıkarma eski dostum. atasözündeki gibi asla düşman olamayız ancak yeniden tutkulu aşıklar olmamamız içinde bir sebep göremiyorum. butik dizi havalarını bırakıp eski tempona dön artık.
BB
11 Ekim 2012 Perşembe
kuzeyin altın yumruğu
kuzey güney saatin bilmemkaçıkırkbeşgeçmesi gibi önemli, gelişen olaylar için durak noktası bir 45. bölüm ile karşımızdaydı. resmen altın bir bölümdü. gelecekle ilgili önemli şeyler oldu.
kuzey-cemre-güney üçgeni ve dışarıdaki faktörler(banu,barış,zeynep) tamamen yerine oturmuş durumda. ilk kez kuzey ve güneyin çekişmesi ile ilgili doyurucu bir sahne oldu. ancak ben kuzey ve güney arasında kopmaz kardeş bağları ile ilgili şeylerde görüp duymak istiyorum. senaristlerimiz bunu leyla ve necla da çok güzel yapmışlardı.
gülten hanım forever:
gülten hanımın kuzey ile sahnesi harikaydı. kadının o bir yükselen bir düşen kararlı hali rolünün ağırlığını gösterdi. ancak ben korumaya çalışırken kendi kızının başını yakacağını düşünüyorum. galiba bu yol ayrımı cemrenin hapse girmesine sebep olacak. firdevs hanımda kızını korumaya çalışırken onun ölümüne sebep olmamış mıydı?
apaçi ayşegül pardon zeynep:
ya bu kız niye böyle? eski kuru zeynep mimikleri gitti yerine ayşegül mimikleri geldi. küçük sırlar için başarılı olan 'ben kötülük yapıyorum bakışları', kuzey güney için çok abes kalıyor. ayrıca zeynep, oluşum olarak gıcık olsa da tavır olarak gıcık değildi. bu yapmacık tavırlar nereden çıktı? üstelik artık ayağa düşen fosforlu furyasını da kullanarak kayıp şehirdeki apaçi grubundan daha apaçi olduğunu kanıtladı. onlardan tek eksiği dövmesi. ayrıca kuzey için simaydan bile değersizsin zeynepçim bunu bil öyle yaşa!
rise of cemre:
şimdi sinaner holdingten kovulacak öbür bölüm. ancak sonra cemre hakmen olarak geri dönecek sahalara. ben cemrenin sümsük hallerinden bıkmıştım doğrusu çok iyi oldu. sonu, monopoly deki 'doğru kodese git, başlangıç noktasından geçme-20TL alma' olsa da en azından milyonerde ki gibi 'zenginle evlenip etap atlama' yı yapmış olacak. zeynep ve burak çatalcalı ikilisinin bir tuzak kuracağı, burak ile barışın kavgasından belli oldu gibi ancak hiç böyle bir şey olsun istemiyorum. zira zeynep dizimizin baş kötüsü değil yanın yanı karakteridir.
ve new girl:
valla ferhat ile ilgili tek sevdiğim şey kızı oldu. sempatik, biraz karanlık, biraz salaş ve seksi. gerçekten iyi bir karakter olmuş. üstelik tam da annesinin kızı kuzeye yeşil ışık yaktı daha ilk günden. rahmetli şermin koflu da böyleydi. neyse ölünün arkasından konuşulmaz. ancak kuzeye yardım eden bekirin adamları neden kuzeyi başlarına istediler onu anlamadım. her hangi bir mafyada başa geçmeyi bekleyen binlerce kişi olmaz mı? bir de kuzey, komiser şeref ile işbirliği yapınca ne oldu o adamlara? komiser şeref ile kuzey, bilmem farkında mısınız ama kuzey-ali ikilisinden daha iyi bir ikili oluşturuyorlar. kuzey ile otel sahibi emekli polisin küçük mizanseni ise mükemmeldi. en az geçen bölümlerdeki komiser şerefin çarptığı arabadaki kadının 'e polissen tut hemen zaptı' lafı ve handan hanımın evden kaçarken belirli bir yere kadar pazar arabası ile gidip belirli bir yerde onu bırakıp taksiye binmesi kadar iyiydi. bu arada tatlım simayda koca bölüm yoktu. bir ara çıktı pir çıktı yani. yine oradan oraya laf taşıdı. üstelik bütün diyeceklerini dedikten sonra 'işte öyle şeyler' demesi mükemmeldi. sanki çoluk çocuktan bahsetti. babanda silah var, ferhatı öldürecek dedi ahah.
kuzey güney altın bir bölümle karşımızdaydı. temposunu kaybetmemesini istiyoruz. bu arada yeni teknik ekibe alıştım ben ya. renk ayarlarını eskiye döndürünce bir de hilal saralın hemen hikayenin içine sokan açıları devreye girince gayet güzel oldu. ama yine de bir güney-banu röportaj sahnesi ve simay vesikalık sahnesinin heyecanı yok. kuzey güney, gümüşlere bronzlara düşmemen dileği ile.
6 Ekim 2012 Cumartesi
fatmagülün suçu ve alt metinleri
finalinin üzerinden aylar geçmesine rağmen bu yazıyı uzun zamandır yazmak istiyordum. perşembenin akıbeti de belli olduğunu göre fatmagülü hatırlamamızda bir sakınca olmadığını düşünüyorum.
fatmagülün suçu ne aslında çok belirli alt metinler içeriyor. biraz kafa yorduğunuzda bunu anlıyorsunuz. şimdi dizimizin tabiatından kaynaklanan cinsiyet üzerindeki alt metinlerden bahsedeceğim.
ladies first:
fatmagül: kadın olarak dizide başına gelebilecek en kötü şey gelmiştir. ancak bu vahşeti yaşadıktan sonra cinselliği uzun bir süre yok olmuştur. aslında fatmagülü kadın olarak ayrı bir birey olarak görmüyoruz hiç. önce mustafa sahipleniyor fatmagülü sonra kerim. zaten burada fatmagülün obje olarak görülmesi oradan oraya tek başına yapamayacak oluşu erdoğan-selim-vural üçlüsünün onu bir mal gibi görmesi ile paralel. yani aslında fatmagüle dizideki hiç bir erkek farklı gözle bakmıyor. hep elinden ayağından bir yerlere çekilmek isteniyor. ve fatmagül ile kerimin mutlu oluşu gerçek bir fiyasko üzgünüm ama evet bu böyle. fatmagülün tek suçu kerime aşık olmaktı. ya da mecbur olduğunu hissetmesi.
ebe nine: tezatlar içeren bu karakterimiz aslında kadınlığın yüz karası. ilk bir kaç bölüm kerime tecavüz olayı yüzünden attığı tripleri unutup hemen ardından onları bir araya getirmek için türlü türlü dolaplar çeviren bir kadın. üstelik ilaç yapıp insanı büyülüyor. kırk yıllık bakire olması başka bir kara delik zaten. ebe nine çizgisinden çıkmış, feminist manifestosuna ihanet etmiş, dizilerimizin her karakteri baş-göz etme hobisi yüzünden evlenmiştir.
mukaddes: dizinin başından sonuna kadar kötü karakter olarak yaftalanan canımın içi benim. bir kere onu kötü yapan da yine düzendir canlarım. yıllar önce hamile kaldığında rahmi ile evlenmezse adının kötüye çıkacağını biliyordu. ayrıca fatmagülün de başına gelen felaketten sonra kerim ile evlenmezse adının kötüye çıkacağını biliyordu. bu yüzden aslında mukaddes bildiği tek şeyi yaptı. illegal yöntemlerle herkes için en iyisini. fatmagül gibi o kadar çaba sarf edip sonunda nefret ettiği düzene teslim olmadı. o kadınları sürükleyen bu düzeni kendi istediği rotada sürdürmeyi bildi. gerçekten de yaşaran erkeklerinin dizi boyunca titredikleri tek kadın mukaddestir.
meltem: kötülerin safında bir kadın olarak fatmagüllerin tarafına geçerek tecavüzü savunanların sadece erkek olması savından çıkılmamıştır meltemin hareketleri ile-sadece fatmagülün suçu ne için diyorum, gerçek hayatta kadınlarda işin içinde olabiliyor-. üstelik meltem kadınlığını selimden intikam almak için kullanmış, cinselliği ile ondan intikam almıştır. bu önemliydi. meltem alagözü sever sayarız.
hacer ovacık: aslında bu karakter mustafa ve ailesine bir etme-bulma dünyası anlayışı ile gönderildi ilk olarak. ancak sonradan o kadar olayların ortasına yerleşti ki hiç bir düğüm onsuz çözülemez oldu. hacer ovacık, fatmagülü reddeden nalçalı ailesinin başına gelebilecek en kötü şey değildir en iyi şeydir. bunu belirtmek istedim.
yaşaran kadınları, perihan-hilmiye-leman namlı üçlüsü kadın olmak dışında başka bir vasıf yüzünden tecavüze hayır-asla yalnız yürümeyeceksin tayfasında yer almamışlardır. bu vasıf anneliktir. ancak bir ayrıntı önemli. annelik vasfı yanında kadınlık vasfı da olan leman(münir ile kocasını aldatması), bu yüzden evlat acısı ve delirmek ile cezalandırılmıştır. bak baK bAK BAK...
boys don't cry:
kerim-mustafa: jön statüsündeki bu iki gencimizin benim için bir farkı yoktur. ikisi de toplumun yüklediği erkeklik rollerini yanlış değerlendirmiş hatta abartmışlardır.
erdoğan-selim-vural: bunlar ise sonuncusu vural dışında gayet eğlenceli tiplerdir. doğal davranırlar. zaten hayvani içgüdülerini pek saklayabildiklerini söyleyemeyiz. kerim ve mustafa kültürü temsil ederken bu üçlü ilkelliği temsil eder bir yerde.
reşat-münir: erkek olmanın doğasının toplum tarafından nasıl egemen kılındığının en büyük örnekleridir. aslında onlara biçilen rolden fazlasını yapmamışlardır.
fahrettin ılgaz-avukat kadir: baba figürü, kutsal güç, kontrolsüz güç bence bu kadar açıklama yeter...
fatmagülün suçu ne seni bunları yazınca yine yeniden özledim. en sonunda kerim ile mutlu olman dışında seni sevmiştim ben. selamlar..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)