MedCezir harikalıklarla örülü hikayesi ile tam gaz devam ediyor. Mira, Bihter ile Behlül’ün ilk kez beraber olmak için tuttukları otel odasında
tedaviyi bekleyedursun(bu arada Aşk-ı
Memnu gerçekten süper zenginlerin dizisiymiş; Bihter ile Behlül günübirlik
ABD’ye takılmaya gitmişler. Ya da Mira’lar ABD’de değil), Yaman da
gıpta edilecek bir şekilde dünyanın en hızlı iş bulan insanı olarak hayatına
devam etmekte.
Kontrol
edilemeyecek şekilde ar damarı çatlamış olan Beren, sonunda adını öğrenebildiğim o yalancı çocukla kırıştırmak
için Eylül’e karşı resmen harp verdi.
Eylül ve Beren yaş hesaplaması yaparken o kadar tatlıydılar ki anlatamam. Eylül’ün o Mert’e aşık olan salak kızı sürekli bozması da izlettiriyor
kendini. Bir de kıskandı Mert’i ama
nafile. Mert ikinize de kalmaz artık.
Alfie’si eve geri döndü bu bölüm. General Giray (sonunda adını
öğrenebildiğim o yalancı çocuk), Yaman’ı
görüp kaçınca Eylül’ün Mert kaçırdı sanıp etkilenmesi, orada Beren ile Yaman kavga ederken iki dakikada bunları konuşmaları istediğimiz,
sevdiğimiz o absürd tadı verdi bana. Çok korkuyordum hırsızlıklar, hastalıklar,
evlilik teklifleri derken MedCezir’in
bir Kınalı Kar’a(bu arada bilinçaltı
mı bilmiyorum ama tamamen doğaçlama gelişti: Eylül’ün üvey annesi Gamze,
Kınalı Kar’daki Özlem Conker’in kötü kardeşi) dönüşmesinden ama yanılmışım. Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu durum komedisindeki güçlerini iyi kullanıyorlar MedCezir’de.
Tabii ki de en
harikalıklar Orkunstar cephesinde
gerçekleşiyor. Geçen bölüm Selim ve
ailesine gerçekleri anlatırken o kadar yalancıydı ki anlatamam. O ağlayan küçük
kız tripleri kalbimize altın yaldızlarla yazıldı. Orkunstar için daha önce pure evil demiştim ancak Orkun pure crazymiş. Pure evil olan
babasıymış. Oğluna işkenceler yapıyor galiba evde. Adam kötülük yaparken nasıl
yüzünde güller açtı. Orkun’un annesi
de galiba Aslı Aydıntaşbaş. Orkunstar’ın
altın saçlarını düzelte düzelte Mira’ya
evlilik teklifi ettiğini ailesine anlatırkenki o histerikliği Metin Akdülger’in oyunculuğunu özetledi
aslında bize: Golden Tiara. Söz Orkunstar’dan
açılmışken en çok merak edilen şeyi sormak istiyorum: Zengin gençlerimizin o
pis rock barda ne işi var? Pis Yedili
mi bunlar? Ama orada da Orkun’un rock
bara uygun giyinip geldiğini gördük. Bir sonraki adım entrikanın konseptine
göre giyinmek. Orkunstar’a tek
yakıştıramadığım şey Yaman’ın
çalıştığı yere gidip küçük gıcıklıklar yapmış olması. Yoksa üzerinde oldukça
düşünülmüş bir karakter. Squash sahnesi adeta bir Elie Saab gelinliği gibiydi. Selim’in
de niyeti iyice belli oldu. Çocuğu sıkıştırmak için yarı çıplak squash oynadığı
anı bulup seçmiş. Yaman’a da eve gel
derken ağlayacaktı neredeyse. Bir de şimdi adı Reyhan mıdır nedir; dizilerde en gıcık olduğum kadın tipi olan, sonradan
gelen, böyle iş aşkıyla yanıyor gibi gözüken ama sinsilikle evlilik kurumunun
en büyük düşmanı olan kadınlardan biri geldi. Asmalı Konak’taki Ayşe Melek
Type yani. Tez zamanda şutlanır umarım o paçoz. Dünyanın en asil insanıyla
evli olan Selim umarım bir aptallık
yaparsın da zarafet timsalimiz Ender senden
kurtulur.
Selim’iin sinsilikleri bu kadarla da kalmıyor tabii ki. İbrim ibrim gidip
yetiştirdi Orkunstar’ın suçunu Faruk ile Sude’ye.
Ama hızır Asım Şekip Kaya hemen
yetişti ve kurtardı Lady Gaga suratlımı.
Hele hele Asım Şekip Kaya’nın Yaman’a sınav hakkını kendisinin
verdiğini söylediği sahneyi izlerken yükseldim bir dik durmalara falan başladım. Asım Şekip Kaya çok fena VIP etkisi
yapıyor insanda. Yaman da herkese
ters cevap vere vere bir hal oldu. Mesela ben o sınavı yapan adam olsaydım o
kadar afrayı tafrayı yedikten sonra o sınav kağıdını yırtardım.
Yaman ile Mira’nın slow motion kavuşması
ise Şeker
Kız Candy ile Terry’nin
sarılmalarını hatırlattı bana. Ne yalan söyleyeyim bir hoşuma gitti. Finalde
ise Hale’nin ne kadar cesur olduğu
gerçeğini atlamadan(eline çok gül dikeni batan gördüm ama cd kırığı batan
görmemiştim) Giray’a eğer zengin
olmak istiyorsa daha önce insan içine çıkmamış, iki ortam görünce cinnete
bağlayan adamları yanında dolaştırmamasını tavsiye ediyorum. Ama çok şükür bu
olay da Orkunstar’a yarayacak, yine
aklanacak prenses. Öyle meraklı meraklı, geze geze silahlı kavga izlersen böyle
olur. Ama biz seni olduğun gibi seviyoruz Orkuncuk.
Nasıl doğmuşsan öyle.
Bölümden en çok
aklımda kalan ise kesinlikle Sude’nin
Behlül Suit’ten yani ABD’den dönünce üzerinde olan pelerini. Sude’yi kötü giydirdiklerini
düşünüyordum ama o pelerine aşık oldum.
MedCezir çok hızlısın ya lütfen yavaşlamadan böyle devam
et.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder