7 Ağustos 2012 Salı

aşk-ı memnuda yayınlanmamış sahneler

iki sene süren televizyon serüveninde bir kaç boşluk var biliyorsunuz. ben kafamda bu boşlukları doldurdum. şimdi size açıklama zamanı..

#1.inci ziyagil'in öldürülmesi



bize hep flashbacklerde inci ziyagil yatak döşek hasta gösterildi. zavallımın kurtuluşu, bu evin hanımlarının kaderi, ölümdü. bihterimde inci ziyagil de ölüm sayesinde adnan sapığı ve nihal takozundan kurtuldular. ama aralarında bir fark var. bihter intihar etti, inci ziyagil ise öldürüldü. bu soğukkanlı, acımasız katilin resmini yukarıda paylaştım. matmazel acımasızca, yavaş yavaş inci ziyagil'i zehirlemiş, ona başka ilaçlar vererek ölümüne sebep olmuştur. adnan beyin ilk eşi öldükten sonra matmazel, uzunca bir süre evde at koşturmuştu. sonra eve melih bey takımı gelince bütün havası gitti. ancak planlarının ucu bucağı olmayan bu sinsi kadın evin yeni hanımı bihter'i de ölüme sürükledi. en sonunda amacına ulaşıp arabada adnan beyin yanına oturmayı başardı. bunun için arkasında iki leş bıraktı ama adnan sapığının odalığı oldu sonunda. bu odalık olayı da yayınlanmayan sahnelerden ama benim bile anlatmak istemediğim kadar iğrenç bir sahne.

#2.arsen halanın nihat nefretinin sebebi



bu olay da adnan beyin sülalesinin kanı bozukluğunun bir kanıtı. arsen hala hep nihatla uğraştı. dikkatli izlerseniz bunu anlarsınız. bir de ne zaman ziyagil yalısı sakinlerini çiftliğe çağırsa araya hep nihat ile peyker'i de sıkıştırıp onları da çağırıyordu. bu ironinin tek sebebi arsen hala'nın nihat'ı deli gibi istemesi. ama nihat kendisine hayır cevabını verdiği için bu yaşlı bakire ondan intikam almaya yemin etmiştir ve gün be gün kuyusunu kazmıştır.

#3.behlül'ün suçu ne?



behlül ile nihal'in teknede yattığı o kara geceyi hatırlıyorsunuz değil mi? orada da bize gösterilmeyen sahneler var. aslında orada karşılıklı bir birleşme olmadı. nihal aynı babasının bihter'e yaptığı gibi gözü dönüp behlül'e tecavüz etmiştir. zavallı behlül kurtulmaya çalışmış ancak nihal'in ağırlığı yüzünden onu üstünden atamamıştır. daha sonra ise behlül güç bulup tam kurtulacakken nihal alçılı kolu ile behlül'ün kafasına vurmuş ve onu sersemletmiştir. sonra ise zavallı çocuğa defalarca tecavüz etmiştir o gece.

#4.beşir'in ölümü



beşir salağının ölüm sahnesini hiç birimiz görmedik. bütün ikinci sezon boyunca adnan moronunun bihter ve behlül'e onların ilişkilerini öğrendiğinde onlara yapacaklarını hayal eden beşir aslında çok ikiyüzlü bir insandır. çünkü ekmek yediği eve ihanet etmeyeceğim diye çırpınıp bir yandan evin obez kızına asılmaktadır. neyse.. beşir ölüm döşeğinde bihter ve behlüladnan beye ispiyonlarken, sırf bunun uğruna nefes maskesini çıkarmıştır. sonra bizim görmediğimiz sahnelerde beşir, öleceğinden habersiz behül'ü ekarte ettiğini sanıp adnan beyden nihal'i ister. behlül ile artık evlenemeyeceğine göre kızını beşir'e kakalamak isteyen adnan beyin yüzünde öyle bir mutluluk ifadesi olur ki o koca suratı çok çirkin bir şekil alır. bunu gören beşir tıkanarak ölür. beşirin yaptığı iki hata var. birincisi por amor dizisinin yıldızı, kötülükte sınır tanımayan branca leticia de barros mota hizmetçilerin her şeyi bilip konuşmadıklarını söylemiştir. beşir statüsünün bu altın kuralını çiğnemiştir. ikincisi ise doğru düzgün bir şantaj bile yapamamıştır. gerçi şantaj yapıp bütün ömrünü öldürülmeden başarıyla sürdüren tek karakter ferhundedir. beşir şantaj yapsa kesin öldürürlerdi onu. gerçi ben şantaj yapmış olmasa da firdevs hanım ve bihter'in en büyük hatası beşir'e nefes veren aleti kapatıp onu öldürmemekti.

#5.behlül'ün evden kaçması ve firdevs hanımın felç geçirmesi



behlül'ün evden kaçışını herkes merak etmişti. firdevs hanımında felç geçirmesi aynı dakikalara denk geliyor. anlatırsak eğer; silah sesini duyan firdevs hanım çantasını bırakıp yukarı fırlar, bu sırada çantası yere düşünce firdevs hanımın mücevherleri dökülür. bunu fırsat bilen nesrin, firdevs hanımın mücevherlerini çalar. sonra firdevs hanım yukarı çıkınca kızının cansız bedeniyle karşılaşır ve oracıkta felç geçirir. bu sırada behlül ve adnan şoktadır. kendine gelen behlül odadan çıkar, hala babasının behlül'ü öldürdüğünü düşünen nihal merdivende yerde oturarak ağlamaktadır. sonra behlül'ün yaşadığını gören nihal gitmesin diye onun ayaklarına kapanır. bu sırada tek düşündüğü çocuğun ırzına geçtiği geceydi. merdiven sonuna kadar nihal, behlül'ün ayaklarına kapanık inerler. sonra behlül, bihter'in ölümü ile kendine geldiği için onu silkeler ve evden çıkar. bu sırada hizmetçilerin yağmaladığı firdevs hanımın çantasında onun makyaj malzemelerini görür. firdevs hanım arada geceleri kılık değiştirip sokaklara çıkıyordu. bu da yayınlanmayan sahnelerden. çeşit çeşit kılıklara bürünüyordu. kimi zaman obama, lady gaga kimi zamanda serdar ortaç ve hilmi önal olurdu. behlül de kılık değiştiririm diye firdevs hanımın bir peruğunu çalar çantasından. sonra ise zaman geçince, bihter'in mezarına giderken biraz berduş hali ile karşısına çıkıp mahcup olamamak için o peruğu modifiye edip sakal haline getirmiştir. yani o sakalın hikayesi de budur. yoksa behlül berduş filan olmamıştır. ününü duyan başka bir zengin kadının-ama bu sefer yaşça kendisinden büyük-jigolosu olmuştur.


aşk-ı memnuda bunlar olmuştur canlarım, başka bir boşluk varsa da ben bilmiyorum.


3 Ağustos 2012 Cuma

kuzey güney de bütün kızlar toplandı


vogue çekimlerinden bu kare ile yazıma başlarken bu postun sade ve sadece kuzey güney kadınları ile ilgili olduğunu vurgulamak isterim. kuzey güney deki genç kadınlarımızı ilk sezon çerçevesinde değerlendirmeye başlayalım o zaman.




CEMRE
dizinin en başında başrol için seçilmiş ancak erkek dünyasını anlatan bir dizide olduğu için esas kız gibi görünen cemre bazı talihsizliklere maruz kaldı biliyorsunuz. esas kızlıktan esas kızın arkadaşlığına, kötü kadından tekrar esas kızlığa yükseldi bir tanem. ece yörenç-melek gençoğlu ikilisi saf esas kızları sevmezler. bu yüzden cemre'nin bir dark side durumu vardı. sezon başından sonuna kadar bu durum biraz değişti. ancak ben son bölümde biraz ışık hissettim. sanki eski cemre geri dönüyor. gittikçe her şeyin ortasına yerleşen cemre; iki kardeş arasındaki gerilimi beslemesi, banu-zeynep paçozlarına haddini bildirmesi, barış ile olan durumu ve annesi ile olan ilişkisiyle erkek dünyasını anlatan bir dizide sağlam bir kadın karakterdir.




BANU
porselen güzelimize gelirsek eğer.. en başından beri söylediğim bir şey var. bu karakter çok karizmatik çok sağlam bir kadın karakter olabilirdi ancak o kadar küçük hesapların peşindeki banucum ucuz bir hale büründü. atlatamadığı cemre kompleksi, güvensiz kardeş ilişkileri, annesini öldürmeye çalışması, ve sürekli kendisinden düşük statüde erkeklere ilgi duyması ve en son ortaya çıkan ensest vakası biraz karakterini kurtarıyor. en azından ilk başta düşündüğüm gibi içi boş durmuyor artık. yine de kuzey güney için banu bir araç olmaktan öteye gidemiyor. asla kuzey-cemre-güney üçlüsü kadar baskın olamıyor.




ZEYNEP
klasik esas kız adımızdır zaten. diziye tampon olarak getirilmiştir. çizdiği düzgün profil cemrem tekrar esas kız olunca bozulmuştur. cemre de başarılı bir karakter kırılması yapan senaristler onu tekrar zirveye çıkarmıştır. ancak zeynep zaman geçtikçe içindeki adam azgınını, basit kadını ortaya çıkarmıştır. böylece tekrar dengeler oturmuş cemre'nin karşısında mükemmel bir rakip kalmamıştır. gerçi ben onun ilk zamanlarının da mükemmel olduğunu düşünmüyorum. tek yönlü esas kızlar tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya mahkumdur.




SİMAY
canımın içi simay senaristlerimizin jokeri. ben ona kıyamam başına neler geldi.. ancak eminim ki küllerinden doğacak. aslında simaya yapılanlar bende ece yörenç ve melek gençoğluna karşı kırgınlık yarattı. onlar entrikacı kadınlarına şiddeti pek yakıştırıyorlar. mukaddes, ferhunde ve simay üçü de şiddete maruz kaldı. üçü de güçlü, erkeksiz de yaşayabileceklerini savunan kadınlar. üstelik üçü de sahipsiz(!). biliyorum toplum istiyor onlara böyle davranılmasını ama ben yediremiyorum. simay'ı iyice ferhat'ın avucuna düşürmek için babasını öldürdüler. iyice ortada kalsın diye. oysaki bir kadın tek başına da ayakta durabilir. gerçi orada yaptıkları ironiyi sevdim. simay'ı döven ve güya ona sahip çıkan ferhat erkeklik işlevlerini yerine getiremiyor. bu güzel bir mesajdı. ama kırgın olduğum en büyük konu sümer'in simay'ı kullanması. onunla yatıp bırakması. haa bir de zeynep ile kuzey fanfinifinfonken simay, sümer ile görüştü diye ona yapılan muamele. bütün bunların acısı çıksın lütfen ve kim ne derse desin simay, kuzey güney içinde başarılı bir yerdedir.




VENÜS
ben ilk başta bu venüs'ün barış ve banu kendi kendilerine konuşmasın diye olduğunu düşünmüştüm. gerçi bence ilk baştan senaristler onu böyle kullanmayı düşünüyorlardı ama sonra durum değişti. venüs kendini göstermesini bildi. babasının birden bire banu'nun doktoru oluşu ve burak çatalcalı olayı ile sağlam bir yere kavuştu. ayrıca karakteristik yüzü ve saçını topuz yapışı beni benden alıyor.




DEMET
ben seviyorum bu kızı. çok güzel boşluk dolduruyordu. ali'nin de bir hayatı olduğunu bize göstermişti. umarım diziden ayrılmaz.

kuzey güney 'in kadınlarının birinci sezon ardında bende bıraktıkları bunlar. dizinin yönetmeni değişmiş, hilal saral olmuş. bence mehmet ada öztekin iyiydi. ama hilal saral'ın gelişi ile daha çok kadın hikayesi seyredeceğiz eminim.

2 Ağustos 2012 Perşembe

evlerden erdal


fragmanlarından baya merak etmiştim ben bu diziyi. roman uyarlaması dizilere karşı zaten bir zaafım var biliyorsunuz. orhan kemal de sevdiğim yazarlardandır. görüldüğü üzere roman uyarlamaları yine yazı kurtardı canlarım. bölük pörçük senaryolu dizilerin yerine yazı parselleyen komedilere karşı zafer kazandı roman uyarlamaları.

benim biraz çekincelerim vardı. ceyda ateş konusunda. ama iyi buldum. nursen'i iyi oynamış. bakışları bile farklı olmuş. birde böyle bir rolü kabul ederek akıllıca bir iş yapmış.
özgür çevik (iskender) desen biraz çirkinleşmiş bu dizide. ama rolü gereği galiba. oda farklı bir rolde bu sefer. onuda başarılı buldum. zaten akademi türkiyeden beri severim o çocuğu.
şemsi inkaya bana hala üvey baba gibi geliyor. gerçi bu sefer oda romana göre bakarsak ilginç bir rolde sürekli nursen (ceyda ateş) ile ilgili hayalleri olacak.
bizim erdal ile iskender'in ablaları ise sevimsiz olmuş. biraz abartılı mı yapıyor ne rolünü?
neyyir hanım ise sonunda ana aileye geçmeyi başarmış. adı da hayriye? ironik..
ama dizinin yıldızları belli:
erdal ve leman hanım. erdal'a bayıldım. ikinci erdoğan yaşaran vakası. onun kadar karizma değil ama umut vaat ediyor barış aytaç. leman hanım desen rocks. erdal'ı nasıl kafesledi hemen. mahalle değil lise sanki, olabilecek kombinasyonların haddi hesabı yok.

dizinin müziğini de ayrı beğendim. insanı etkiliyor. karakterler arası ilişkilerde ise leman hanım ile kızı nursen arasında bir elektra kompleksi mevcut. tabii benzerlikler olsa da bihter ve firdevs hanımınki kadar iddialı değil. erdal ve iskender de ise özellikle erdal da bir oidipus mevcut.
biraz kuzey güney biraz aşk-ı memnu birazda yaprak dökümü ama yine de kitabın aslına sadık gibi duruyor şuan. gerçi kitapta iskender ile nursen arasında pek bir şey yok. nursen direk erdal ile ve babaları ile ilgili. erdal ile leman arasında ise de bir şey yok diye biliyorum. ama leman hanım para için yaşlı adamlarla, zevk için ise mahallenin gençleriyle yatıyor kitapta.



kavak yellerinde de bu saç rengindeydi ceyda ateş. her saç renginin ne kadar yakıştığına dikkat edersek bu kızın güzel olduğunu tescilleriz.

evlerden biri 'nin pilot bölümü başarılıydı. umarım bozmazlar. çünkü erdal'ı çok sevdim ben. kötücül, paracı ve arsız.. harika olmuş.